izCİ oYuNLaRı
İZCİ OYUNLARI

Bu konuda izciliğin kurucusu Baden POWELL “İzcilik örgütlendirilmiş bir oyundur”  der. İşte bu sözden şöyle bir anlam çıkar; çocuk veya gençlerin yetişmesinde önemli bir etken olan izcilik oyun biçiminde olup, aslında bir eğitim yoludur. İşte izcilik çalışmaları içinde oynanan oyunlarda kişinin bedensel, ruhsal ve fiziksel açıdan gelişmesine yardımcı olur.

 OYUN

Oyun, enerji fazlasını atma, benzetmece içgüdüsünü doyurma, bir gevşeme ihtiyacını tatmin etme, hayatın ondan talep edeceği ciddi faaliyetlere hazırlık antrenmanı,  insanın benliğine sahip çıkmasını sağlama , egemenlik kurma arzusu , yarışma arzusunu giderme veya oyun , zararlı eğilimlerde masum bir şekilde kurtulma yolu,gerçek hayatta gerçekleştirilmesi imkansız arzuların bir bulmaca aracılığıyla yatıştırılması ve böylece kişisel benlik duygularının korunmasının sağlanması şeklinde bir çok anlamlar verilerek ifade edilmektedir . Bütün bu tanımların ortak noktası ise ; “oyunun oyun olmayan başka bir şey karşısında ortaya çıktığı ve bazı biyolojik beklentilere cevap vermesi oluşturmaktadır .  ( Huizinga , 1995 , s.17–18;  And , 1974 , s.14 )

Oyun açık veya kapalı alanlar gibi her türlü mekânda uygulanabilirliği , araçlı - araçsız bireysel-grupsal, müzikli-müziksiz, sert-yumuşak, yarışmalı, yarışmasız şekilleriyle aktif veya pasif gerçekleştirilebilen çeşitliliğiyle önemli bir boş zaman değerlendirme etkinliği görünümündedir.

  Huizinga  “Oyun bir şey için mücadeledir” veya “bir şeyin temsilcisidir” şeklinde iki esasa indirmektedir. Salzmann “Oyun çocuğu lidere bağlayan bir zincirdir.”

  Salzmann  “Kim ki çocuklarla oynamayı bilmiyor ; ve bu eğlencelerin kendi haysiyetinin aşağısında olduğuna kanidir , o zat mürebbi olmamalıdır.”

  Lahn , “Oyunlar, jimnastiğin esas bölümlerinden sayılır. Oyunsuz jimnastik olmaz.”

  J. J.  Rousseau ise olaya daha detaylı bakmaktadır:  “Çocuğun bedenini daima işletiniz; onu akıllı , muhakemeli yapmak istiyorsanız , bedenen güçlü ve salim yapmak lazımdır . Çocuk çalışsın, koşsun, bağırsın, daima harekette bulunsun; vücutça dinç bir adam olsun, sonra fikren de dinç olur.”

  Fenelon ise eğitim açısından önemine değinir : “Ben, birçok çocuklar gördüm ki okumayı oyunla öğrenmişlerdir.”

  Eflatun  ( Platon )  “Çocuk, oyunla büyümelidir.” der.

  Oyunun önemi gelecektedir; oyun, çocuğun ileride ne olacağını gösterir.

  Baden-Powell: “İzcilik örgütlenmiş bir oyundur.”

      Küçük İzcilikte Oyunun Yeri ve Önemi

“İzcilik, örgütlenmiş bir oyundur” der, Baden-Powell.

Oyun bir eğitim yoludur.izciliğin kuramsal ve uygulamalı çalışmaları yanında oyunlara da yer verilmelidir. Oynatacağımız her oyun eğitsel bir amaç taşımalıdır. Aynı oyun tekrar tekrar oynatılmaz . Aksi takdirde bu yaştaki çocuğu oyundan soğutmuş olur. Aynı zamanda, oyun, güzelliğinden ve eğitsel ağırlığından uzaklaşmış olur.

Oyunlar çocuğun biriken enerjisini değerlendirmeye, bu enerjiyi eğitsel biçimde boşaltmaya yarar. Bu özelliğinden yararlanarak, izcisini daha iyi tanımasına fırsat doğar.

      Oyun Çocuklara;

1- Kurallara uymayı.

2- Yardımlaşmayı.

3- Saygılı olmayı.

4- Kaynaşmayı.

5- Kırıcılığı yok etmeyi.

6- Kişi haklarına saygılı olmayı.

7- Tertip, düzen ve temizliği.

8- Bedensel, ruhsal,sosyal yönden gelişmesini sağlar.

Oyunun bu yaştaki çocuklar üzerinde sayılmayacak kadar güzel etkileri olduğu bilincinden hareketle, Küme başının çok aktif olması gerekir.

      Oyun Küçük İzcilik Çağındaki Çocuklara Neler Kazandırır?

1- Bedeni kabiliyetlerini arttırır,neşeli olmalarını sağlar.

2- Çabuk karar verme yeteneğini geliştirir.

3- Kendi kendisini idare etmesini sağlar.

4- Sebat etmeyi,disiplinli olmayı sağlar.

5- Arkadaşlarına yardım etmeyi sağlar.

6- Oyun kurallarına uymakla,kurallara uymayı,itaatli olmayı sağlar.

7- Uygulamalı çalışmalar için kolaylık sağlar.

8- Çalışmaların önemini arttırır.

9- Çalışmaları cazip hale getirir.

10- İzciler arasında birlik ve beraberlik ruhunu kazandırır.

11- Temiz bir rekabet kazandırır.

12- Fiziki kondisyonu arttırır.

13- Neşe ve eğlenceyi temin eder.

14- Karakter oluşumunda sonsuz yarar sağlar.

15- Cesaret ve moral verir.

16- Tatbiki ve pratik bilgileri arttırır.

17- Bedensel ruhsal gelişimi sağlar.

18- İzcinin deşarj olmasını sağlar.

19- Kanalize etme. (İstenilen yöne sokma.)

20- Taşkınlıkları önler.

21- Eğitime hizmet eden en büyük etkendir.

 Küçük İzcilikte Oyunlar:

1- Dikkat,

2- Test,

3- Dinlenme,

4- Öbek yarışmaları,

5- Kümece oynanan oyunlar,

6- Müzikli oyunlar,

7- Mahalli halk oyunları,

8- Monologlar,

9- Kim oyunları.

10- Stafetler (engelli) yarışmalar.

11- Dinlendirici oyunlar.

12- Test oyunları (düğüm yarışmaları).

13- Arazi oyunlar (Hazine bulma). Vb. gibi.

Tüm bu güzellikleri yanında oyunlar ; eğitici ve kurallarına uyulmadan oynanmaya başlanırsa, istemediğimiz sonuçlar çıkabilir. İşin bu yanını da göz önünde bulundurmak küme başına düşen en önemli görevlerden biridir.

      Oyun Oynarken Nelere Dikkat Etmeliyiz?

   Oyun gelişi güzel olmamalı, oynatılmamalıdır.

   Oynatılacak oyun daha önceden seçilmelidir.

   Oyun yerinin seçimine dikkat edilmelidir.

   Oynatılacak oyun, çocuk için ağır olmamalı, tatbiki kolay basit kurallı ve cazip olmalıdır.

   Çocuk oyunu bırakmadan lider bıraktırmalıdır.

   Oyunda disiplin olmalıdır.

   Oyunda hile olmamalıdır.

   Oyunlar kazanmak hırsı ile oynatılmamalıdır.

   Daha önceden oynanan oyunlar değişik şekilde oynatılmalıdır.

   Oyun bittikten sonra çocuklar iştahsız bir şekilde ayrılıyorsa yeniden hareketli ve kaynaştırıcı bir oyun oynatılmalıdır.

   Oyundan beklediğimiz eğitsel sonucu alabilmek için , oyunların en ince ayrıntılarını düşünmek ve hazırlamak zorundayız.

   Liderin oyun dağarcığı zengin olmalı.

Oyunlarda Genel Kurallar

1- Oyunda disiplin olmalıdır.

2- Hile yapılmamalıdır.

3- Sadece kazanma hırsı ile oynanmamalıdır.

4- Eğlendirici olmalıdır.

5- Oyun yarıda bırakılmamalıdır, sonuç alınmalıdır.

6- Gerektiğinde ödüllendirilmelidir.

 Oyun Seçerken Nelere Dikkat Etmeliyiz?

1- Oyunun amacı.

2- Oyuncuların yaş ve özellikleri.

3- Oyuncu grubunun cinsiyeti.

4- Çevresel koşullar.

5- Oyuncu sayısı.

6- Oyun süresi.

Ayrıca;

1- Hangi oyunu oynatacağı.

2- Oyunla ilgili bilgiler verilmeli.

3- Ne gibi malzeme gerekli olduğu belirlenmeli ve hazırlanmalı.

4- Nasıl bir ortamda oynanacağı tespit edilmeli.

5-Takımlar denk kuvvette olup olmadıkları tespit edilmelidir.

Oyunlar, temel şekilleri içinde bütün çocuklar tarafından bilinçli bir şekilde oynanabilecek duruma gelinceye kadar tekrarlanmalı , gelecek derste değişiklik yapılarak tekrar edildikten sonra, zorlaştırılıp sağlamlaştırılır. Tabii bu andan itibaren, seçilmiş olan oyun anlamını kaybetmiş oluyor.Örneğin: “sıralamak”.

Temel dizilişlerde bulunan gruplar komutla birlikte birbirlerine dokunmaksızın oyun sahasına koşarlar. Düdük veya el çırpma ile herkes gruplarına koşarak yerlerini alır. Hangi grup arka arkaya düzenli bir şekilde yer alacak?

 

Değişik olanaklar:

   Çıkış yerlerindeki şekil değiştirilir.(Grup, çizgi, daire)

   Çıkış yeri değiştirilir. (Banklar, minderler...)

   Çıkış dizilişi değiştirilir. (Ayakta, çömelik, oturmuş, sırt üstü)

       Öğrenci Oyunlarında Ceza

Öğrenci oyunlarından sonra verilecek cezalar amaç değil, oyuna heyecan vermek, disiplini sağlamak, öğrenciye başarı, galibiyet zevkini tattırmak için birlikte kararlaştırılıp kullanılacak bir sembolden ibarettir. Çoğu zaman oyun neşeli, zevk içinde oynanıp bitirildikten sonra,cezası baştan saptanmış olsa dahi öğrencilerden  “Affedelim!..”  teklifi gelir.

Cezaların eğitsel değer taşımasına , elde edilen haz ve neşeyi yitirmemesine, nihayet öğrencinin bedensel, ruhsal ve ahlaksal gelişimlerine kötü bir etkide bulunmamasına çok dikkat edilmelidir. Ceza, adil olmalı. Kişiye, bedene, çevreye zararlı olmamalıdır.

Cezaların komik, neşe saçacak, eğlendirecek nitelikte olması gerekir. Zira hiçbir kimse, bir yetersizliğinden, dikkatsizliğinden ötürü sınıf toplumu,hele öğretmeni önünde cezalanmak için oyun oynamaz. Eğer oyuna başlamadan, sonunda şu ağır ceza verilecek diyelim, hiçbir öğrencide değil neşe, sevinç kalması, oyuna katılmak isteği bile kalmaz. Bazen öğrencilerde muziplik olsun, bana ceza verilsin, diye oyun kuralları dışına çıkma görülürse de bu, pek azdır.Bunlar cezadan ziyade, uyarılarla oyuna uydurulması, hatta gerekirse yoksun edilmesi gerekir.

Oyun sonlarında daima ceza değil, ödüllendirmek de istenir. Takım veya birey takdir edilecek bir başarı kazanmışsa, esirgenmemeli, zamanında bizzat öğretmen tarafından değerlendirilmeli, sınıfa duyurulmalı, değerlendirmeye iştirak ettirmeli. Bu, genellikle alkışla olur. Bazen de izci çalışmalarında uygulanan aşağıdaki sınıfça değerlendirme şekli kullanılabilir.

      Bravo Çekme

Öğrenciler, oyun oynadıkları biçimde kalırlar. Öğretmen, şu takıma veya falan arkadaşınıza, “Bravo!..” deyince, tüm öğrenciler:

Bellerini hafif öne bükülerek, sağ kollarıyla, sağdan sola doğru, önlerinde yarım daire çizerler ve her çizişte de, hep bir ağızdan, uzun uzun:  “Bravo!..  Bravo !..  Bravo!..” derler, sonra üç defa gene bellerini bükerek ellerini çabuk çabuk dizlerine vururlar ve her vuruşta da, “Bravo!.. Bravo !.. Bravo!..”  derler.

Oyun Sonlarında Verilecek Eğitsel Cezalardan Birkaç Örnek:

1- İnsan veya hayvan taklitleri.

2- Şiir, masal, fıkra, şarkı söylemek.

3- Kısa mesafeli yürüyüş ve koşular.

4- Sınıfı, bahçeyi temizlemek, sulamak.

5- Bahçedeki çiçekleri, fidanları sulamak.

6- Sınıf kitaplığından okunan bir hikâye kitabını anlatmak, eğitsel sonuç çıkarmak.

7- El öptürmek.

8- İçecek su getirtmek.

9- Tek ayaktayken ayakkabı çıkarmak,giymek.

10- Ayna olmak:  Cezalı, istenilen-komiklere gönderilir- üç arkadaşının önlerine gider, onlar ne yaparlarsa, aynen tekrar eder.

11-Musluk olmak: Oyunu kazanan öğrenci veya öğretmen, cezalıyı yanına çağırır ve şöyle der:

 “-Dün evimizde sular kesilmiş, haberim yoktu, musluğu açtım, ileri, geri çevirdim (böyle derken, cezalının burnunu tutar, sağa sola oynatır) su akmıyor. Öteki musluğa gittim (kulağını tutar) onu da çevirdim (sağa sola büker) su gene akmıyor. (“akmıyor değil mi?” diye sınıf öğrencilerine tutuğu kulağı gösterir.) Her halde ana musluk bozulmuştur, dedim ve ona gittim (başını tutar cezalının)  onu da sağa, sola çevirdim, nafile,  o da akmadı.... Der ve bırakır.

  Oyun sonu, verilecek bu cezalar daha da çoğaltılabilir. Yukarıda da ifade edildiği gibi cezalar, öğrenci kişiliğini sınıf toplumu önünde yitirmemeli, verilen cezayı öğrenci gerçekten bilmiyor ve yapamayacaksa, mutlaka değiştirmeli, hatta yapabileceğini istemeli. Ceza kurallarından birisi de, cezada adil olmaktır. Farklı davranışlardan kaçınılmalıdır.

En önemli hususlardan birisi de; cezanın, oyunun neşeli, disiplinli ve güzel olması için kendileri tarafından ortaya konulduğunu öğrencilere açıklamalı, gereğine inandırmalıdır
   NEHİR:

           Küçük izciler iç içe iki daire olacak şekilde dizilirler yüzleri içeriye dönüktür. İç dairedeki küçük izciler nehirdeki kayalardır.

           Lider, "Nehirden yukarı" dediğinde dış dairedeki küçük izciler yürümeğe başlar "Nehir aşağı" dediğinde dış dairedeki küçük izciler ters istikamete dönüp yürürler.

           Diğer emirler şöyledir;

           Hızlı akıntı              -- Küçük izciler aynı istikamete koşarlar

           Akıntıdan kaçın      -- Küçük izciler kayaların arasından girip çıkarlar

           Kızılderililer            -- Küçük izciler Kızılderililer gibi ses çıkarırlar

           Kıyıya                     -- Küçük izciler aynı yöne koşarlar ve dairenin etrafında bir tur döndükten sonra eşlerinin önüne geçerek çömelirler

– son kalan küçük izci ve eşi oyundan çıkar.

          HOPLA – ÇÖK

Malzeme: Bir düdük, her küçük izciye 3’ er fasulye

           Küçük izciler daire şeklinde yürürler. Lider düdük çaldığı zaman yere oturur. En son oturan küçük izci bir fasulye kaybeder bu yürüyüş hoplayarak, sekerek vs. şeklinde olabilir.

           Bu oyunun diğer bir şeklide şöyle olabilir.

Lider bir hikaye anlatır. Daha önceden kararlaştırılmış olan kelime geçtiğinde küçük izciler otururlar.

          KALEYE HÜCUM

           Malzeme: Futbol Topu

           Küçük izciler, hücum ve müdafaa takımları olarak ikiye ayrılırlar müdafaa takım yüzleri dışarı gelecek şekilde daire olurlar. Ve bir kaptan seçerler. Bu, kaptan dairenin içinde durur. Diğer takım bunların etrafına dizilirler topu içine atmaya çalışırlar.

           Top dairenin içine girdiği zaman içerde bulunan küçük izci topu dışarı atar.

           Ancak topun yere değmesi gerek. Yere değdiği taktirde kale zapt edilmiş olur ve takımlar yer değiştirirler.

 BAYRAK OYUNU

           Oyun Süresi bir-bir buçuk saatir.

           Birbirinden 500 m. uzakta iki tepe üzerinde birer bayrak vardır. Her bayrağın yanında üç izci bulunur. Bu izciler kendilerinden 500 m. uzakta olan izci kampından tepelere çıkmışlardır. Şimdi bu iki izci grubu birbirleriyle anlaşacaklar ve birleşeceklerdir. Kamp yerindeki diğer izciler bunların birleşmesine engel olacaklardır. Ancak bayrak yanındaki izcileri yakalaya bilmeleri için onların bayrak yerinden 200 m. uzaklaşmış olmaları şarttır.

           Dikkat edilecek noktalar: bayrak ile birbirleriyle anlaşarak buluşma noktalarını kararlaştırmalıdırlar. Bu yeri kamptaki izcilere anlatmamak için gayet gizli işaret vermelidirler. Tepeden ayrılırlarken mümkün olduğu kadar görünmemeli, gidecekleri yönü belli etmemelidirler.

            KUŞATILMIŞ ŞEHİR

           Oyun müddeti takriben bir saattir.

           Oyun sahası çalılıktır.

           Arazide belli bir nokta kırmızı kuvvetler tarafından kuşatılmıştır. Kırmızı kuvvetler bu noktaya ancak 300 m. kadar yanaşabilmiştir.

        Bunun dışında kalan mavi kuvvetler şehir ile anlaşmak maksadı ile 45 postacı çıkarmış ve bu şehre girme emrini vermiştir. Postacılar aldıkları mektubu kırmızı kuvvetler arasından geçerek arazide gösterilen özel noktaya (ağaç, flama, çadır) götürecektir. Kırmızı kuvvetler şehir ile dışarıdaki kuvvetlerin antlaşmasına mani olacaktır. Yakalanan postacıdan mektup alınır ve esir olarak bağlanır. Postacılardan 1/3’ ü başarılı olursa oyunu mavi kuvvetler kazanır.

           KAMP SAVUNMASI

           İzciler mavi, kırmızı olmak üzere ikiye ayrılır. Her grup iki üç kişilik küçük gruplara ayrılır. Sınırları belirtilmiş bir ormanın her hangi bir yerinde tahkim edilmiş bir kamp vardır. (Takriben 20 m. çapında bir sahaya ağaçlara kağıt yapıştırarak belli edilmiştir.)

           Küçük gruplara bölünerek ormanda bulunan kırmızı tarafın izcileri bu kamp yerine 50 m.’ den daha yakına yanaşamazlar. Mavi taraf izcileri oyun sahası sınırlarında yer alır ve kampa girmeğe çalışırlar.

           Dikkat edilecek noktalar: kırmızı taraf grupları mavileri kampa girmeden yakalamaya çalışırlar. Mavi gruplardan biri hiçbir yerden kampa girmek imkanını bulamazlarsa dolaşırlar gösteri hücumu yaparlar.

 

            İZCİ SÖZÜ YARIŞI:

          Malzeme: Her oba için, yeterli ufak kağıt, kalem

          Hazırlık: 1-7’ye kadar her oba için hazırlanmış ufak kağıt ve numaralanmış olarak (1-10 arasında)

          Her obanın karşısında 1,7 kadar ufak kesilmiş ve üstünde 1-10 kadar numara yazılı kağıtlar rakamlar görünmeyecek şekilde bir yere konur. Oba tek sıralı derin kolda bulunur. Başlama işaretiyle ilk izci koşar, bir kağıt alır. Okur ve kağıdın üstündeki numaraya göre izci türesini kağıda yazar ve sırasına döner. Böylece obadaki izciler oyunu sürdürürler sonunda küçük kağıtlar tasnif edilir. Doğru ve sayısı fazla olan hangi oba ise o kazanır.

         SARGI YARIŞI:

         Obalar derin kolda dizilirler. Obabaşı obanın önünde obaya karşı durur. Başlama işaretiyle ilk izci kendi fuları ile obabaşının başına, eline ayağına, dirseğiyle vb. yerlerden birine sargı yapar. Hemen yerine koşar. İkinci izci aynı şeyi yapar böylece hangi oba evvel bitirirse o kazanır.

          SANDALYEDEN SANDALYEYE:

         Obalar derin kolda ve aynı hizada geriye doğru dizilirler. Her obanın önüne iki sandalye 1m. aralıkla yüzleri obaya dönük durumda konur ve ayakları tebeşirle döşemeye işaretlenir. Başlama işaretiyle ilk izciler koşarlar. Birinci sandalyenin etrafında döndükten sonra (8 çizecek şey) yerine gelir ikinci izci koşar. Birinci gelen oba kazanır.

           KOVAYA FIRLATMA:

          Malzeme: İki tenis topu, plastik kova, bir değnek, tebeşir.

        Hazırlık: Salonda (arazide) 150 cm. eninde iki çizgi çizilir.

                        “ge-çilmez nehir”.

          Bir başka obanın obabaşı, nehrin karşı tarafında yere konmuş bir kova ve elinde bir değnekle durur. İlk izci topu kovaya sokmak için atış yapar. Obabaşı da elindeki değnekle topa mani olmaya çalışır. Bütün oba atış yapar. Obabaşı olduğu yerden adım atamaz ancak bulunduğu yerden müdahale yapabilir. İzciler de nehire giremezler başarılı atış puan getirir. En çok puan alan oba kazanır.

          DENGE YARIŞI:

         Malzeme: Metal bir tabak içi su dolu.

         Oba belli bir mesafede sıralanır. Başlama ve bitiş yerleri çizgi ile belli edilir. Yarışa başlayacak ilk izcinin önünde metal bir tabak içi su dolu vaziyette yerde durur. Başlama işaretiyle izci tabağın içindeki suyu dökmeden yarışı bitirirse o kazanır.

          TENEKE POLO

         Malzeme: Her oba için bir değnek, bir tane silindir teneke kutu.

         Obalar bir çizgiyi gerisinde obabaşı başta olmak üzere derin kolda sıralanır. Teneke kutu sahanın ortasında sonunda ve orta yerde durur. Oba başının sırtına ikinci izci biner ve eline değneği alır. Başlama işaretiyle kutuya kadar gidilir. Değnekle teneke kutu sürülerek başlama çizgisinden döndürülür ve yerine kadar sürülür. Daha sonra kutu eski şekline getirilir.     

        Tilkinin Kuyruğu

        Sınıfın tahtasına kabataslak bir tilki resmi çizilir, kuyruğu çizilmez. Ebe, işaret edilen yerden gözü bağlı olarak (4-5 adım uzaktan) tahtaya gider ve kuyruğu çizer. İstenen biçimde çizen izci alkışlanır. Çizemeyen izci de yalnız işaret parmağı vurularak, sınıfça sessizce alkışlanır.

       Dilekler:

      Kuyruğu çizen izci, üzerine adını yazarsa, en yaklaşık çizebilen de ayrılmış, mukayese edilmiş olur.

 İğne-İplik Oyunu

İki grup halinde oynanacağı gibi, kümeler arası da oynanabilir. Küme veya gruplardaki izci sayıları eşitlenir. Her kümeye bir dikiş iğnesi ve bir de iplik verilir. İzcilere oynama sırasını tanıtmak için birden başlayarak sayı saydırılır veya elle sıra gösterilir. Bir numaralı izciler liderin, “Başla!” işaretiyle ipliği iğneye geçirirler, iki numaralı izciler gelir ipliği iğneden çıkarır, üç numaralı izciler gelir,ipliği iğneye takar ve oyun böylece devam eder. Grupların en son izcileri iğne ve ipliği lidere getirirler. İlk getiren grup, yarışmayı kazanır.

Dilekler:

1- İpliği takan veya çıkaranlar belli bir yere gelip,herkesin gözü önünde çalışmalıdır.

2- Her grubun başına bir başkan konması yararlı olur.

 

Meşhur Adamlar

İzciler defter ve kalemlerini hazırlar ve lideri beklerler. Lider veya oyunu idare eden:

“Hangi harfi söylersem,o harfle başlayan ünlü kişilerin adlarını yazacaksınız...” der ve bir harf söyler. Belli bir zaman sonra siyasette, bilimde, tarihte, futbolda, müzikte vb. ün yapmış adamlardan en fazla isim yazan izci, oyunu kazanır.

         Dilekler:

1- Konu, küme seviyesine göre değişik alınabilir .İllerimizin yazılması, dağlarımızın yazılması, nehirlerimizin yazılması vb.  istenebilir.

2- Verilen süre bitince mutlaka tümüne kalemler bıraktırılmalı, hatta dirsekleri sırada olmak şartıyla havada  da tutturulabilir.

       Bir Dakikalık Hatip

        Ebeye bir konu verilir ve bir dakikada bunun hakkında sınıfa bilgi vermesi, tanıtması istenir .En güzel konuşan,anlatan ünitece seçilir.

 

      Yiyecek Yedirme Oyunu

      Her oba birer takım olur. Obadaki bütün izcilerin gözleri bir kumaş veya fular ile sıkıca kapatılır. Beslenecek bebek (ki oda obanın bir ferdidir) takımların bulunduğu yerden uzak bir yerde bekler. 1. Yarışmacı elinde bir kaşık (içinde reçel veya yoğurt bulunabilir) ile besleyeceği bebeğe doğru yürümeye çalışır. Önemli olan bu bebeğin ağzını tam bulup hiç dökmeden onu beslemektir. Hangi takım bu işi başarırsa o birinci olur.

 

      Tehdit Edilen Kamp

      İzcilerin yarısı ormanın içinde kamp kurarlar. Kamp yeri renkli flama veya yığılmış arka çantaları veyahut buna benzer şeyler ile temsil edilir. İzciler kamptan takriben 100 m. uzakta 50 m. aralıkla çepeçevre yer alırlar. İzcilerin yarısı bu postalar arasından geçerek kamp yerine gelmeye çalışırlar. Kamp yerini müdafaa eden izciler kampa 100 metreden yakına yaklaşamazlar. Kampı tehdit eden izcileri ancak bu mesafenin dışında vurabilirler.

      Hayat şeridi koparılan izci oyun harici olur. Kampı müdafaa edenlere şerit yoktur.

     Dikkat Edilecek Noktalar:

     Hücum edenler 20-30 metreye kadar gayet dikkatli yanaşmalı ve ondan sonra çabuk koşarak yarmaya çalışmalıdır. İlk üç kişi beraber hücum ederek biri yakalanırsa diğeri kamp yerine gidebilmelidir.

      Bayrak Zaptetmek

      Oyun Müddeti: Oyuna katılacak izcilerin sayısına göre yaklaşık 2-3  saattir.

      Sınırları belli olan ormanlık bir araziye biri beyaz biri kırmızı iki, bayrak dikilmiştir. İzciler iki gruba ayrılır. (Sol kolları üzerine beyaz ve kırmızı yün ipliği bağlanarak birbirlerinden ayrılırlar.)  Bunların ödevi oyun sahasının muhtelif taraflarında ormanlık içine girerek bayrağı aramaktır. Her grup kendi bayrağını bulmak ve düşmanın hücumlarından korumak mecburiyetindedir. Diğer grubun bayrağını bulmak on sayı kazandırır. Eğer hasım bayrağı oyun sonuna kadar müdafaa edilirse 20 puan kazanılır.

     Oyunun Neticelenmesi: Hayat şeridi mücadelesi ile olur. (Kolundaki yün ipliği kopan izci yakalanmış sayılır.)

     Dikkat Edilecek Noktalar: Her iki grup küçük kısımlara ayrılır. Bunlardan bir kısmı oyun sahasına bayrağı aramaya giderler. Eğer bir grup tarafından her bir grup tarafından her iki bayrak da bulunursa görülmeyecek bir yere gizlenir ve burada müdafaa ederler.

       Baskın

       Oyun Müddeti: 1/2-1 saattir.

      İzcilerin yarısı A noktasından B noktasına yürürler. Diğer yarısı yürüyen izcilere baskın ödevi almışlardır. Yol ormandan ve görünmeyen bir araziden geçer. Netice hayat şeridi mücadelesi ile belli olur.

      Dikkat Edilecek Noktalar: Yürüyüş yapan izciler ileri sürülmüş gözcülerle emniyeti temin ederler. Ve karşı tarafın bütün hilelerini meydana çıkarırlar. Bu suretle pusuya düşmezler. Arka taraflardan giderek diğer gruba baskın yaparlar.

       Karşıda Ay Var

       En az altı kişi yan yana dizilir. Birinci olan oyunu yönetir. Sorar “Karşıda ay var” der . İkinci kişi  “Hani nerede” der ve birincinin yaptığı hareketi yapar. Oyun aynı şekilde altı kişinin hareketleri yapması ile devam eder.. Sonunda hepsi tek ayak üstünde kalır ve birinci hepsini birden itekleyerek düşürür.

 

DELİ KIZ

KADIN    :   Deli kız sinin geliyor      (İki defa)

DELİ KIZ: Hani ya niye gelmedi?       "

KADIN    : Geldi de geri döndüler       "

DELİ KIZ:  Ne kusurumu buldular?      "

KADIN    : Ayağına topal dediler.         "

DELİ KIZ: Kurban olam komşular.

Hayran olam komşular.

Hani de benim topalım? "

KADIN    : Deli kız sinin geliyor     (İki defa)

DELİ KIZ: Hani ya niye gelmedi?       "

KADIN    : Geldi de geri döndüler       "

DELİ KIZ: Ne kusurumu buldular?     "

KADIN    : Beline kambur dediler        "

DELİ KIZ: Kurban olam komşular.

Hayran olam komşular.

Hani de benim kamburum?   "

KADIN    : Deli kız sinin geliyor    (İki defa)

DELİ KIZ: Hani ya niye gelmedi?       "

KADIN    : Geldi de geri döndüler       "

DELİ KIZ: Ne kusurumu buldular?     "

KADIN     Gözüne şaşı dediler          "

DELİ KIZ: Kurban olam komşular

                   Hayran olam komşular

                  Hani de şaşı gözlerim? (İki defa)

 ÇÖMEL – KURTUL

Ebe ayakta kimi görürse onu vurmağa çalışır bunun için ebe yanınıza gelirken hemen yere çömelir ebelemekten kurtulursunuz.

 İŞTE CİCOZ

Oyunda öbek bir ipten tutarak (ipe yüzük takılır) yüzüğü dolaştırırlar. Ebe kimin elinde yüzüğü bulursa o ebe olur. Oyun böyle devam eder.

 ALİKİ DOMİ

Aliki domi – domiki ali (Şekme)

Şık, şık, şemigo, şık, şıkda şemigo (Sağa – sola bel kıvırmak)

Şık, şık, şemigo, şık, şıkda şemigo (Bel daire çizecek)

Ebe sekerek gider. Kimin önünde durursa oda ebenin yaptığı hareketleri yapar ebenin arkasına takılır. Oyun böyle devam eder.

KELİME BULMA OYUNU

Örnek: Plaj – aj ile biten kelimeler

             Nikelaj – kamuflaj – makyaj

 BURASI – ŞURASI – ORASI

Burası deyince ebenin etrafında toplanılır. Şurası denilince başka yere toplanılır. Orası denilince başka bir yere toplanılır.

 YAKUP NERDESİN

Öbek halka olur. İki ayrı öbekten iki ayrı ebe çıkar. Birinin gözü bağlanır. Gözü bağlanan diğerine Yakup nerdesin ? diyerek yakalama- ya çalışır. 2. ebe el çırparak yerini belirtir.

 ALİ DİYOR Kİ

Ali ne diyorsa küme fertleri aynı hareketi yapar.

 KARIŞIK KELİMELER

 Durankucı – Kunduracı                    Cihanyeme – Meyhaneci

Bilalhumeci – Muhallebici                  Hacımam – Hamamcı

Şemibekci – İşkembeci                     Terimiçik – Kiremitçi

Alispeç – Salepçi                               Kılatacno – Lokantacı

Samikint – Makinist                           Tacikıras – Sigortacı 

 PARALI STAVET YARIŞI

 İkişer kol olunur. Başta duranların ebenin elindeki parayı bulmaya çalışırlar. Eğer para bulunursa gelip arkadaki arkadaşının eline vurur. Bulmazsa buluncaya kadar oyun devam eder önce bitiren oyunu kazanır.

KIRMIZI – BEYAZ

Bu oyunda gruplar arka, arkaya oturanlar hangi grubun adı söyle- nirse onlar diğerini yakalar. Oyuncular bitinceye kadar devam eder.

PEŞİMDEN GEL KARŞIMDAN GEL

Oyuncular daire olur her hangi bir oyuncuya vurur, ya peşimden gel ya karşımdan gel der. Oyuna bu şekilde devam edilir.

 ZIP – ZILDIR (Deve – cüce)

Öğrenciler komutla yatırılıp – kaldırılır eğer şaşıran olursa oyundan çıkarılır bir öğrenci kalıncaya kadar devam edilir.

 YAKUP DEDİ Kİ

Yakup dedi ki: Tüm hareketler Yakup dedi ki cümlesiyle başlar.

 YÖNLER

Ortada Lider durur Lider hangi tarafa dönerse gruplarda kendi yönünü bulur oyun böyle devam eder. 

 SIÇRAYAN HALKA

 İzciler halka olurlar. Halkanın ortasına bir izci çıkar. Bunun elinde bir ucuna ağırlık bağlanmış bir ip bulunur. (Ağırlık: ayak- kabı, kum torbası vs olabilir.)

İzci ipi çevirmeye başlar ve yavaş, yavaş uzatarak ayaklarına çarptırmaya çalışır. Halkadaki izciler ise ip üzerinden atlayarak kurtulmaya çalışırlar. İpe değen oyuncu oyundan çıkarılır.

 HOROZ DÖVÜŞÜ

 Öğrenciler iki gruba ayrılır, gruplar karşılıklı iki sıra haline getirilir. Ayak burunlarında çömelme vaziyeti alırlar. Karşılarında-kinin elleri içine, kendi elleriyle vurarak onun dengesini bozmaya yere oturtmaya, ya da elini yere vurmaya zorlar. Dövüşürken karşı oyuncunun dengesini bozmak için ayağa kalkmadan sağa, sola sıçranabilir.

Yere oturup düşen, ellerini yere değdiren, dayanan oyunu kaybetmiş sayılır. Yananlar bir kenara çekilir, sonunda hangi gruptan çok yanmış varsa o takım oyunu kaybetmiş sayılır.

 Dilekler:Kalabalık sınıflarda disiplinli olması için her gruptan teker, teker alınıp oynatılır, diğer öğrenciler takım tutar, teşyi ederler. Baştan söylenen 3-5 maçtan sonra galip takım ilan edilir. Böyle olunca, takımlara oyuncularını seçip çıkarma fırsatı da verilmiş olur.  

 ORKESTRA ŞEFİ KİM?

Ebe dışarı çıkar. Sınıftaki bir öğrenci şef olur. Şef ne yaparsa herkes onu yapar. Ebe içeri alınır. Ona şefin kim olduğu sorulur. Bulursa alkışlanır.

 

BEN BİR AYI GÖRDÜM

Altı kişi yan yana dizilir. En öndeki:

-Ben bir ayı gördüm.

-Ne yaptı ne yaptı?

-Böyle yaptı (Eller uzatılır)

-Ben bir ayı gördüm.

-Ne yaptı ne yaptı?

-En öndeki poposunu yanındakine vurur ve en sondaki gafil avlanarak düşürülür.

 

TIY TIY

Sabahleyin kalktım biy tıy tıy.

Yatağımı yiyoydu kıtıy kıtıy.

Pis tıy tıy.Hain tıy tıy

Yeme yatağımı kıtıy kıtıy

Sabahleyin kalktım iki tıy tıy

 Hava Çok Sıcak

Öğretmen sınıftaki öğrencileri teker teker dışarı çağırarak sözlü yapar.

-Kalk bakalım oğlum Hasan.Hava hava çok sıcak arabayla Urfa’ ya gidiyorsun ne yaparsın?

-Pencereyi açarım öğretmenim.

-Güzel, peki dışarıdan içeri giren havanın basıncı nedir?

-Bilemiyorum öğretmenim.

-Bu da güzel, sıfır.Git arkadaşını çağır.

Sıra ile gelen diğer öğrencilerde sıfırı alırlar.

En son çıkan Serkan, Hakan’a: Arkadaşım sen sen ol sakın camı açma der.

-Söyle bakalım Hakan, arabayla Urfa’ ya gidiyorsun.Hava çok sıcak ne yaparsın?

-Ceketimi çıkartırım öğretmenim.

-Hava çok sıcak diyorum oğlum.

-Gömleğimi de çıkartırım öğretmenim.

-Oğlum Hakan hava çok çok sıcak.

-Pantolonumu da çıkartırım öğretmenim.

-Havca çok çok sıcak diyorum oğlum aç artık şu camı Hakan.

-Şu Sakarya’ da çırılçıplak gezerim ama asla camı açmam öğretmenim.   

Dikkat Oyunu

Baş parmağımı uzatıyorum.

Eeee çikki çakki çikki çakki ahaa ahaa (Nakarat)

(Sağa ve sola sallanarak bu sözleri söyler)

Başparmağımı uzatıyorum.

Dirseklerimi geri çekiyorum.

Dizlerimi büküyorum. (Nakarat)

Başparmağımı uzatıyorum.

Dirseklerimi geri çekiyorum.

Dizlerimi büküyorum.

Popomu geri uzatıyorum.(Nakarat)

 

Aşure Oyunu

Her obaya veya (her bir şahsa) aşure malzemelerinin ismini veriyoruz.

Aşure denince her oba (ya da herkes) ayağa kalkar şeker denince şeker obası ayağa kalkar.

Aşure bir tatlı türüdür derken aşure sözü ile ayağa kalkılır.Türüdür sözü ile oturulur.

 Meyve Sepeti

Elma üzüm denince sadece elma ile üzüm yer değiştirir.Ebe yer bulursa girer.Meyve sepeti denince herkes yer değiştirir.Ebe kendine yer bulmaya çalışır.

Bulma = Obalar liderlerin dört bir yanına dizilirler.Ebe ya da lider döndükçe obalar dönecekler. Yanlış dönen oba oyundan çıkıyor.

 Kargalar-Kartallar

İzciler iki sıra olur, yüz yüze iki metre ara ile dizilirler. Ebe karga dediğinde, kargalar kendi tarafındaki 8 metre mesafeye kaçarlar. Kartallar bu mesafede kime dokunursa o oyun dışı kalır. Kartal dendiğinde kartallar kaçar, kargalar yakalamaya çalışırlar. Eşit şekilde oyun tekrar edilir. Sonunda kimin tarafında daha çok izci kalmışsa oyunu o kazanır.

Nuh’un Gemisi

İzciler eşit sayıda gruplara ayrılırlar, her gruba bir hayvan ismi verilir. Oyuncuların gözleri bağlanır ve uygun şekilde etrafa dağıtılır. Düdük çalınca izciler daha önce aldığı hayvan sesini çıkararak birbirini bulmaya çalışırlar. Saptanan sayıya göre ilk defa birbirini bulan grup oyunu kazanır.  (Hareketler kontrol edilerek çarpışmalar önlenmelidir.)

Meyve Sepeti

Oyuncular kapalı yerde ise birer sandalye, açık havada ise kendilerine bir yer seçer ve daire çizer. Bir oyuncu açıkta kalır. Herkes bir meyve ismi alır. Açıkta kalan oyuncu meyve isimlerinden ikisini söyler. İsmi söylenen izciler birbirlerinin yerlerine geçerler, bunlar geçmeye çalışırken ebe bunların birinin yerine geçmeye çalışır. Açıkta kalan yine ebe olur. Ebe meyve sepeti dediği zaman herkes yer değiştirecektir. Oyun böylece devam eder. Oyuna zaman konulmalıdır.

 Kozalak Toplama

Her grup üçer kozalak alır. İkişer adım arayla birer daire çizilir. Kozalaklar daire içine konur. Düdük ile izci önce birinci dairedeki kozalağı alır başlangıç noktasına getirir bırakır. Sonra ikinci dairedeki kozalağı alır getirir.Sonra üçüncü dairedeki kozalağı getirir koyar. Hiç beklemeden ikinci izci bu defa kozalakları teker teker dairelere yerleştirir. Oyun böylece devam eder. Hangi gruptaki son adam bu işi önce bitirirse o oba oyunu kazanmış olur.

 Bom Oyunu

Oyun oynayacak 10 öğrenci çıkarılır. 7 ve 7’nin katlarında, sonu 7 ile biten sayılarda BOM deneceği açıklanır ve 1’den başlayarak sıra ile saydırılır. Yanılan, hata yapan oyundan çıkar. Oyun yeniden 1’den başlar. En son kalan yanılmayan öğrenci birinci ilan edilir.

 Telgraf Oyunu

Oyunu yöneten kişi oynanacak oyun hakkında bilgi verir ve oyunun kurallarını açıklar.

Oynanışı: Yönetici, bir telgraf yazılacağını, bu telgrafın belirtilen sayıdan az olamayacağını, gönderenin ve alıcısının adresinin de olacağını belirtir. Her kelimenin mutlaka verilen harf ile başlanacağı söylenir ve belli bir süre verilir. Öğrenciler telgrafı yazdıktan sonra değerlendirme yapılır.

 

Uzun Kuyruk Yarışı

Bir grup öğrenciye birer adet beyaz dosya kağıdı dağıtılır. En uzun kuyruğu en önce kim yapabileceği yarış sonunda belli olur. Belirli bir süre verilmelidir. (1 dakika gibi)

 Dikkat Oyunu

Ayrı bir yere  (öğrencilerin göremeyeceği bir yere) değişik eşyalar konur. Bıçak, çatal, rozet, tebeşir, ayna, toplu iğne, bant, aspirin, kilit, anahtarlık vb. gibi. Bunların sayısı öğrencilerin yaşına göre değişebilir. Öğrenciler gruplara ayrılarak, gruplar sıra ile eşyaların olduğu bölüme gelirler. Eşyaların neler olduğunu dikkatlice incelerler. Gördüklerini belirli bir sürede (1-2 dakikada) yazmaları söylenir. Süre bitiminde değerlendirme yapılır.

Kara-Deniz-Ada Oyunu

Ortaya iç içe üç daire çizilir. Dairelerin içine Kara, deniz ve ada yazılır. Dairelerin dışında durulur. Oyunu yöneten kişi ne derse o yapılır. Örneğin DENİZ dediğinde deniz yazan yere, kara dediğinde KARA yazan yere, ada dediğinde ADA yazan yere sıçrarlar. Yönetici öğrencileri yanıltmaya çalışır. Örneğin kara deyip deniz yazan yere sıçrayabilir.Yanılan öğrenciler oyundan çıkarılır.

Doğruluk Oyunu

Kovaya veya sepete 50-60 tane kozalak vb. gibi (lider tarafından sayı bilinmelidir.) koyulur. Her obaya kovadan atılan kozalakları toplamasını ve her obanın ne kadar topladığını sayması söylenir. Topladıklarını geri koymak kaydıyla 250 tane atıyoruz. Sayı söyleyin diyoruz. Obalar söylerler. Toplamı hesap edilir. 250’den fazlaysa doğru söyleyin diyoruz ve doğruyu söylemeleri sağlanır.

Horoz Oyunu

Lider iki kişiyi çağırır. Biri beyaz, diğeri başka bir renk olan iki mendili, çağrılan kişilerin görmeleri engellenerek arkalarına iğnelenir. Birbirlerinin arkasında hangi renk mendil olduğu buldurulmaya çalıştırılır. Kendi arkasındaki mendili arkadaşına göstertmemeye çalışır. İlk bilen oyunda kalır, bilemeyen oyundan çıkar ve yerine yeni oyuncu alınır. Oyun aynı şekilde devam eder.

Şöyle Böyle Oyunu

Bir izci, oyun alanının ortasına çıkar, elleriyle çeşitli değişik işaretler yapar. Başının, vücudunun kısımlarını gösterir ve her yeni hareketinde: “Şöyle veya Böyle!” der. Şöyle derken aynı işareti yapan izciler oyundan çıkar. Böyle derken yapan izciler çıkmaz. Hiç birini yapmayan da oyundan çıkar. Üç kişi kalıncaya dek oyuna devam edilir.

Dilekler:

1- Gürültüyü önlemek için, yanlış yapan izciler kendiliğinden çıkmaları aşılanmalı.

2- Alıştırıldıktan sonra bir izcinin yönetmesi,liderin gözcülük yapması yararlı olur

ÖLÜ YIKAMA OYUNU:

Gece ateşine katılan misafirlerden gönüllü bir kişi çağrılarak oyunda ölü rolü verilir.

-Ölü yere yatırılarak üzerine çarşaf örtülür.

gibi kocam ben ne yaparım bundan sonra der.

-Oğulları ölünün başına gelerek hem ağıt yakar hem de her biri ölünün el ve ayaklarını tutarlar.

-Karısı oğlanlarım hepiniz buradayken yardım edin de babanızı son kez yıkayalım der.

-Üzerine bir kova su dökerler.

 AHMETTEN GİYİNİYORUM AHMETTEN: (DEFİLE)

-Bir kişi elinde kazak sallayarak manken gibi defile yapar ve" Ahmet'ten giyiniyorum Ahmet'ten" der.

-2.Kişi ceket' ini göstererek "Ahmet' ten giyiniyorum Ahmet' ten" der.

-3.Kişi Pantolonunu göstererek "Ahmet' ten giyiniyorum Ahmet' ten" der.

-4.Kişi sadece şortla otaya gelip çekinerek dolaşır, Bunu gören esnaf niye böyle dolaşıyorsun derler

-Biraz önce üzerimdeki elbiseleri çaldılar. der.

SOYUNMA YARIŞI:

Obalar bir çizgi gerisinde sırada dururlar. Başlama işaretiyle ilk defa obabaşları ayakkabılarını çıkararak obanın ortasına bırakır. Bunu takiben bütün oba fertleri de aynı şekilde ayakkabılarını çıkarırlar. Çıkarma işlemi bittiğinde yeniden giyinerek eski durumuna gelirler. Hangi oba bu işlemleri çabuk bitirirse o birinci olur. Oyunun daha uzun olmasını istiyorsak (fular, kemer, şapka vs.) de çıkarılır.

GERİYE PAS VER:

Malzeme: Her oba için bir tebeşir ve top.

Her oba önüne 10 m mesafede bir çizgi çizer. Obadaki ilk oyuncu çizgiye topla birlikte ve takımının önündeki iki numaraya atar. İki numara çizgiye gelir üç numaraya atar. Oyun böylece devam eder. Eğer top düşerse o izcinin tekrarlanması ve takımının başındaki yerine gitmesi ve devam etmesi lazımdır.

 KOZALAK TOPLAMA

Her grup üçer kozalak alır. İkişer adım arayla birer daire çizilir. Kozalaklar daire içine konulur. Düdük ile izci önce birinci dairedeki kozalağı alır başlangıç noktasına getirir bırakır. Sonra ikinci dairedeki kozalağı alır getirir. Sonra üçüncü dairedeki kozalağı getirir koyar. Hiç beklemeden ikinci izci bu defa kozalakları teker, teker dairelere yerleştirir. Oyun böylece devam eder. Hangi gruptaki son izci bu işi önce bitirirse o oba kazanmış olur.

DOKUN SÖYLE

Çocukların her zaman kullandığı eşyalardan birkaçı masanın üzerine konur. İstekli olanlardan bir oyuncu çağrılır. Ona:

-Senin gözlerini bağlayacağım, masanın üzerinde duran bu eşyalara elinle dokunarak adlarını yüksek sesle söyleyeceksin, denir.

Oyuncu kaç eşyanın adını söylemişse o kadar puan alır.

Not: Masaya eşya yerine meyve, sebzelerde konabilir.

KİM YOK

Öğretmen çocukların haberi olmadan oyunculardan birinin dışarı çıkarır ve :

–İçinizden birinin dışarı çıkardım, acaba bu arkadaşınızın kim olduğunu bulabilir misiniz, der. Çocuklar bütün dikkatleri ile kimin eksik olduğunu araştırmaya başlarlar. Saklanan  oyuncuyu bulan adını söyleyen çocuk başarılı sayılır.

BOM

 Oyuncular elle tutar bir halka olur. Öğretmen, oyunu şöyle açıklar:

-Ben bir arkadaşınıza “Başla” dediğim zaman 0,1 diyecek, yanındaki 2 diyecek, böylece sayıları saymaya başlayacaksınız. Ancak sayım sırasın- da beş ve beşin katlarını (5, 10, 15, 20 vb.) söylemeden bom denilecektir. Şaşıran olursa halkadan çıkar ve sayı saymaya devam edilir.

 MISIR PATLATALIM

Oyuncular yarım halka olur, yere çömelirler. Öğretmen çocukların karşısında yerini alır ve oyuna şöyle başlar.

- Çocuklar, kış gecelerinde evlerde mısır patlatırlar. Şimdi bizde hep beraber mısır patlatalım. Hepinizin eline birer tava veriyorum, içine mısırları koydunuz, ateşin üzerinde mısırları patlatıp sonrada yiyeceksiniz. Elinizdeki tavayı sallarken ben “PAT” dediğim zaman, siz de hep birlikte yerinizden sıçrayıp, tekrar eskisi gibi çömeleceksiniz.

   Öğretmen çocukları şaşırtmak için “PAT” demeden yerinden sıçrarsa oyuncular bu hareketi yapmamalıdır.

     Kurt -  Kuzu (Kuyruk koparma) :

İzciler iki gruba ayrılır, herkes önündekinin beline sarılır. En öndekiler diğer grubun en sonundakini koparmaya çalışır. Kopanlar koparan grubun içine katılır. Kaç kişi koparılıp katılırsa o kadar puan alır.

Kol Koparma :

İzciler karşılıklı olarak iki sıra olur. Arada 20-25 m mesafe bulunur. Herkese numara verilir. İzciler sıkı sıkıya elleriyle kenetlenir. Karşı taraftan birinin numarası söylenir. O koşarak gelip bu diziyi koparmaya çalışır. Koparırsa bir kişiyi esir alır, koparamazsa kendisi esir olur, o diziye katılır. En çok esir alan taraf oyunu kazanır.

 Tavşan Yuvada :

İzciler halka olur, her izci bulunduğu yere bir çember çizer. Çember sayısı izcilerden 1-2 eksik olmalıdır. Bu çemberin dışına çıkılır. Çemberlerin çevresinde şarkı söyleyip el çırparak dönülür. Düdükle yada komutla herkesin bir çembere girmesi istenir. Açıkta kalan oyundan çıkarılır.

Ağacını seç :

Aynı oyun ormanlık alanda çember yerine ağaçlar seçilerek oynatılır. Ancak bunda seçilen ağaç sınırlandırılmalıdır. Komutla her izci ağacı değiştirir. Açıkta kalan cezalandırılır.

Hırsız - Polis :

İzciler 15-20 m. Ara ile iki sıra yapılır. Bir grup hırsız, diğer grup polis olur. Tam ortaya bir çember çizilir. İçine eşya konur. Sıradaki her izciye bir numara verilir. Numarası söylenen hırsız ve polis çember yakınına gelir. Hırsız eşyayı çalmaya, polis yakalamaya çalışır. Başaramayan diğerine esir olur.

Arkada Kalma :

Lider sürekli yer değiştirir. Düdükle izciler liderin arkasında sıra olacaktır. En sona kalan yada hiç sıraya giremeyen oyunu kaybeder.

 Halat çekme :

Yere paralel iki çizgi çekilir. İzciler iki eşit guruba ayrılır. Çizgiler arasında, halat üzerine bir fular bağlanır. Halatı çekerek fuları kendi tarafına geçiren grup kazanır.

 Hazine :

Bir bölgenin etrafı 1 m ya da 75 cm yükseklikte halatla çevrilir. Burası hazine dairesidir. Bir grup içeride muhafız olur. Fularları kemerlerine kolayca alınacak şekilde  bağlanır. Diğer grup fular kapacaktır. Bir süre sonra yer değiştirirler. Aynı süre onlar fular kapar. Süre sonunda çok fular alan oyunu kazanır.

On top oyunu :

Obalar birer takımdır. Ortaya atılan bir topu kapan oba kendi aralarında paslaşmaya başlar. Kaç pas atıldığını  sayar. Her on pasta bir puan alır. Diğer obalar topu kapmaya çalışır. Topu alan paslaşmaya başlar. Bir süre sonra en çok puan alan oyunu kazanır.

 Kozalak oyunu :

Bir kova kozalak düzensiz olarak sağa sola saçılır. Obalar sayarak geri toplarlar. En çok kozalak toplayan ve kovaya koyan oba kazanır.

Üç kozalak oyunu :

Bir kova ve üçer kozalak verilen obalar kova ile kovaya 5 m. uzakta   çizilen bir daire içine kozalakları  tek tek taşır, sonra kovaya geri getirir. Önce bitiren oba kazanır.

Elma - simit yedirme yarışı :

Gözleri bağlı ikişer yarışmacı birbirlerine simit yada elma yedirmeye çalışır. Önce bitiren kazanır. Ya da elma veya simit ipe bağlanarak asılır. Herkes kendi yemeye çalışır. Önce bitiren kazanır.

 Şapka içindeki hayvanı görme :

Bir defalık şaka oyunlarındandır. Şapka içinde istediği hayvanın gösterileceği söylenir. Aslında şapka içinde ayna vardır. Bakan kendini görür.

 Eşini bul oyunu :

İzciler dağınık şekilde dururlar. Lider düdükle birlikte parmaklarıyla bir sayı işaret eder. İzciler gösterilen sayı kadar eşleşerek otururlar. Dışarıda kalanlar oyundan çıkar. İki izci kalana kadar oyun devam eder.

Kaç - kurtul oyunu :

İzciler karşılıklı durarak iki halka oluştururlar. Kaçan ve kovalayan iki ebe olur. Kaçan halka dışına çıkamaz. İki kişi arasına geldiğinde dinlenebilir. Eğer sıradaki izcilerden birine arkasını dönerse kaçan odur. Kaçan vurulursa kaçanla kovalayan değişir.

Peşimden gel - karşımdan gel :

İzciler daire olur ve çömelir. Ebe ayakta kalır. Daire çevresinde dolaşırken bir izcinin sırtına dokunarak “Peşimden gel.” Yada “Karşımdan gel.” Der. “Peşimden gel.” Derse ebeyi kovalayıp dokunup geri dönerek yerine oturur. Vuramazsa ebe koşarak boşalan yere oturur. “Karşımdan gel.” Derse aksi istikamette koşarak boşalan yeri kapmaya çalışırlar. Ayakta kalan ebe olur.

Teyzem Paris’ten geldi :

Seçilen izciler sırası ile sakız çiğneme; makas, dikiş makinesi, bisiklet, çamaşır makinesinin çalışmalarını taklit edeceklerdir. Ancak her taklide başlamadan önce aralarında sıra ile şu konuşma geçer. “-Teyzem Paris’ten geldi.” “-Ne getirdi?” “Sakız....” Her yanıttan sonra taklit başlayacaktır.

ORKESTRA ŞEFİ KİM?

Ebe dışarı çıkar. Sınıftaki bir öğrenci şef olur. Şef ne yaparsa herkes onu yapar. Ebe içeri alınır. Ona şefin kim olduğu sorulur. Bulursa alkışlanır.

 

EN BİR AYI GÖRDÜM

Altı kişi yan yana dizilir. En öndeki:

-Ben bir ayı gördüm.

-Ne yaptı, ne yaptı?

-Böyle yaptı (Eller uzatılır)

-Ben bir ayı gördüm.

-Ne yaptı, ne yaptı?

-En öndeki poposunu yanındakine vurur ve en sondaki gafil avlanarak düşürülür.

 KAĞIT,TAŞ,MAKAS:

        (El ile yumruk:Taş, El dümdüz :kağıt, el ile makas işareti:makas) İzciler karşılıklı iki sıra olur. Her izcinin karşısındaki eşidir. Lider düdük çalınca aynı anda izciler arkalarında sakladıkları ellerini öne uzatır. Karşılıklı eşler arasında eleme yapılır. Eleme şu şekilde olur. Taş, makası körletir (makas işareti yapan oyun dışı) Makas kağıdı keser (kağıt oyun dışı), Kağıt taşı sarar (Taş oyun dışı) Oyun kalan izciler ile devam eder. Sona kalan iki izciden biri kazanır.

        DENİZE-KARAYA:

      İzciler yere çizilen çizginin arkasında dururlar. Çizginin ön tarafı deniz, arka tarafı karadır. Lider, denize dediğinde bütün izciler çizginin ön tarafına geçer, karaya dediğinde çizginin arka tarafına geçerler. Lider arada bir şaşırtmak için üst üste denize yada karaya diyebilir. Şaşıran oyun dışı kalır.

 FİNCAN OYUNU

         Oyuncu sayısı: 8 ve daha fazla olmalı. Araç: 10 fincan, bir tepsi ve bir yüzük

 Açıklama: Oyuncular iki takıma ayrılırlar ve birerde kaptan seçerler.

Yazı – tura atarak yüzüğü saklama hakkını tespit ederler.

Saklama hakkını kazanan takımın tümü veya bir iki üyesi diğer takımın göremeyeceği bir yerde (odanın dışında, köşesinde vb.) fincanları tepesinin üzerine ters kapatarak yüzüğü saklar ve dönüp getirir, öbür takımın önüne koyar.

Ebe durumunda olan takımdan birisi, ilk açtığı yada en sona bıraktıkları fincandan yüzüğü bulurlarsa, saklama hakkını kazanır.

Ebe takım ilk açtığı fincanda yüzüğü bulamayıp da diğerlerinde bulursa, buldukları fincan dahil olmak üzere kapalı kalan fincanların sayısı kadar ceza alır. (Örneğin: Üçüncü fincanın altında yüzük çıkmışsa fincanları açan takım aleyhine (8) sayı ceza alır).

Oyun bu şekilde devam eder.

Baştan kararlaştırılan (101ya da 151) sayıyı ceza olarak hangi takım alırsa o, oyunu kaybeder. Tespit edilen cezayı takımca çekerler. (Helva, çerez, gazoz, kola, lokum, pasta aldırma, sinemaya götürme vb. ortaya konabilir).

 Dilekler:

Araç olarak fincan yerine ceviz kabuğu, havlu, peçete kullanılabilir. Havlu ya da peçete kullanıldığında saklama işi herkesin gözü önünde, yerde yapılır.

Oyunun heyecanlı olması için kolektif takım oyunu gibi birlikte, konuşa, konuşa olasılıkları düşüne, düşüne yapılması, her oyuncuya açma hakkı verilmesi, fikrinin alınması artırır.

 İzcilik Türelerini Oyun Şeklinde Verme:

Baba ölüm döşeğindedir. Evlatları etrafında toplanır.Her birinin birer kötü huyu vardır.Baba bu yüzden mallarını hayır cemiyetlerine bağışlar.

Kumarbaz oğlan: Babacığım geçmiş olsun Allah sana şifa versin, Allah seni başımızdan eksik etmesin..

-Cep telefonu çalar.

 Selami moruk cartayı çekmek üzere. Sen masaları hazırla. Ben hemen geliyorum

-Oğlum Tarık sen misin hani senin istediğin arsa var ya.

-Bana veriyorsun değil mi babacığım artık tövbe ettim kumarı mumarı bıraktım.

-Tabi oğlum zaten senin kalbin temiz bütün suç o arkadaşlarında.O arsayı kimsesizler yurduna bağışladım

-Ortanca oğlan: canım babacığım, gülüm babacığım sen ne iyi adamsın

-Sen de iyisin oğlum. Cep telefonu çalar.

-Hulusi sen misin bizim moruk gagağı göğe dikti.Gitti gider.Sen masayı karıları hazırla ben hemen geliyorum.

-Senin istediğin o düğün salonu varya

kızlar:Bize ver babacığım bize ver.

-O düğün salonunu da huzur evine bağışladım.

Küçük oğlan gelir

-Sen misin oğlum Celal

-Benim babacığım.Geçmiş olsun babacığım

-Seni sahtekar seni benzine su, tereyağına patates katarsın.Her hile, her hortum, her dümen sende

-Yok babacığım ben öyle şeyler yapar mıyım hiç.

Cep telefonu çalar

-Sen misin tatlım? Moruk pasaportu mühürletmiş öbür tarafa gitti gider.

Hemen sana o istediğim yazlığı alacağım

-Ha oğlum o istediğim iş hanını TEMA’ ya bağışladım.

Adam ölür. Evlatları yalancıktan yas tutarlar.

Avukat gelir.Vasiyeti açar.

“-Evlatlarım ben malı erken insanlığı geç buldum. Bana insanlığı öğreten ilkeler şunlardır. İzcilik türelerini oluşturan güzel huyları okur.

Eğer siz de bu erdemlere bağlı kalsaydınız, o malları size bırakırdım

tArİhTe bUgÜn
 
AkSarAy hAvAsI
 
AKSARAY AKSARAY
ArkAdAsInA TaVsİyE Et
 

http://KENDİ

GüNüN SöZü
 
 
Bugün 7 ziyaretçi (12 klik) kişi burdaydı!



Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol