AtEs Ve DüĞüM ÇeSiTLEri

ATEŞ VE OCAKLAR

 

             Ateşin Yakılması

             İyi bir ateşin yakılabilmesi için önce onun çok iyi bir biçimde hazırlanmış olması gereklidir. Ateş yakılacağı zaman ilk olarak nerede yakacağımızı saptarız. Ateşin yakılacağı yerin yakınında kuru dallar, otlar, çadır veya kolay tutuşabilecek şeyler bulunmamalıdır. Bu alan 2,5 metre çapında bir daireyi kapsar. Yine ateşi güvenlik altına almak için etrafı taşlarla çevrilmelidir. Ateş yakmak kitaptan öğrenilmez ancak buradaki bir takım kurallar bize, uygulamalarımızda yardımcı olacaktır. Ateşin hazırlanmasına gelince, önce bir iki tane kalınca dal çatılarak aralarında bir boşluk oluşturulur. Bu boşluğun ortasına tutuşturucu olarak bir kâğıt parçası veya kolayca tutuşabilen her hangi bir şey konur. Sonra ince ve kuru dal parçaları bu boşluğun içinde tutuşturucuya dayamadan çatılır. Dışa doğru daha kalın dallar konur. Çam ağaçlarından toplanan reçineler de iyi birer yanıcıdırlar. Bu arada dikkat edilmesi gereken bir konu da ateşin hava alabilmesidir. Hafif bir rüzgâr bize bu konuda yardımcı olduğu gibi ateş tutuşmaya başlarken biraz üfleyerek iyice tutuşması sağlanır. Kibriti yaktıktan sonra çatılmış dalların arasındaki tutuşturucuyu hemen yakmak gerekir. Ateş bir kere tutuştu mu artık korkmayın, gittikçe daha kalın odun atarak birkaç koca kütüğü bile tutuşturabiliriz. Bu arada yaktığımız kibritleri kullandıktan sonra atarken iyice söndüğüne emin olmamız gerekir. Bunun bir yolu da atmadan önce kibriti ortadan ikiye kırmaktır. Çünkü kibrit iyice sönmemişse yanan uç elimize değeceğinden iyice sönüp sönmediği anlaşılır. Ateş yakıldığında yakınında bir kova su, bir kürek ve biraz kum yığını bulundurmak yangın tehlikesi yönünden yararlı olur.

 

Güvenli Bir Ateşin Yakılması

Memleketimizde her yıl orman yangını sonucu ormanlarımızın bir bölümü yanıp kül olmaktadır. Bu orman yangınlarının çoğu kamp ya da piknik ateşi konusunda dikkatli olmayan kişiler yüzünden çıkar. Bir izci olarak sen yaktığın ateşin, güvenli bir ateş olduğundan emin olmalısın.

Ateşi yakmadan önce, ateş yakacağın yerde ateş yakılmasına izin verilip verilmediğini bilmen gerekir.  Yalnızca mahalli kamp alanında özel izin almadan ateş yakabilirsin. Halka açık ormanlarda ya da parklarda ateş yakmak için nereye başvuracağını öğren.

 

Güvenli Bir Ateş Alanı Oluştur:

Ateş daima tam bir kontrol altında olmalı yani ateş etrafı yayılmayacak bir noktada yakılmalıdır. Ateş yakmak için yanabilecek her tür şeyden (ağaçlar, otlar, kurumuş çam yaprakları) uzakta bir yer bul. Ateşin kontrolünü bir kez kaybedersen ve ateş yayılırsa söndürmen çok zor olur. Ateş yakacağın yeri çıplak toprak, kaya, kum ya da kil ortaya çıkıncaya kadar iyice temizle. Eğer yer otlarla kaplı ise küreğinle belleyerek otları bozmadan kalıp halinde çıkarıp, kalıpları gölge bir yer koymayı unutma ve kurumamaları için arada sırada üzerlerine su serp. Daha sonra ateşin etrafındaki alanı ateş merkez olmak üzere 3 metrelik çapı olan bir daire şeklinde temizle. Bu alan içindeki kuru otlar, çam iğneleri, yapraklar gibi kolay tutuşabilecek şeyleri alanın dışına çıkar. Acil durumlar için yakına bir kova su koy. Şimdi malzemeyi hazırlayıp ateşini yakabilirsin.

 

Ateş İçin gereken Malzemenin Hazırlanması

Ateş yakmak için üç çeşit malzemeye ihtiyacın var.

Hemen Tutuşan Malzeme: Bunlar bir kibrit alevi ile hemen yanar ve küçük dal parçalarını, çalı çırpıları tutuşturur. Çam ormanlarında yerdeki kuru çam yapraklarını, geniş yapraklı ağaçların bulunduğu ormanlarda ise ağaca zarar vermeden kırdığın kuru dallardan yonttuğun tutuşturucu olarak kullanabilirsin. Tarlalarda ise geçen yıllardan kalan yabani otların uç kısımları bu iş için kullanılabilir. Yağışsız bir havada, ormanda yerde bulduğun çalı çırpıyı kullanabilirsin. Ağaçlardaki ölü ince dallar da kırılıp kullanılabilir. Böyle bir durumda kolayca kırılan dalları kır. Eğer dal kırılmıyor esnek bir şekilde bükülüyorsa henüz ölmemiştir. Kırma.

Yakacak: Kuru dalları 25–30 cm. uzunluğunda parçalara ayır bu işi onları kırarak ya da balta veya testere ile keserek yapabilirsin. Ormansız alanlarda odun kömürü ile yetenek zorunda kalabilirsin.

 

Ateşi başlatmak İçin Kullanılacak Malzeme

Ateşi yakmak için yanında su geçirmez bir muhafaza içinde kibrit taşımalısın yağmurlu günlerde önceden evde hazırladığın ateş tutuşturucularını kullanabilirsin. Bu tutuşturucuları hazırlamak için iç içe koyduğun dört gazete kâğıdını rulo yap, belirli aralıklardan sicimle bağla. Ruloyu bağladığın sicimlerin arasından kes. Elde edeceğin parçaları kaynayan suyun içine koyacağın teneke bir kutu içinde erittiğin parafine sokarak parafini emmelerini sağla.

Artık odunları ve diğer tutuşturucu malzemeni yerleştirip ateşini yakmaya hazırsın. Peki, ateşin ne çeşit bir ateş olacak? Soğuk bir havada hangi türden olursa olsun her ateş insanı rahatlatır, fakat iş yemek pişirmeye gelince, kampçıların şu sözünü unutmamak gerekir, kaynatmak için alevler, ızgara için kömür.

 

Kızılderili Çadırı Tipi Hazırlanan Ateş:

Böyle bir ateş çay suyu kaynatmak ya da kızartma yapmak için çabuk ve uygun alevler sağlayacaktır. Ateş yakacağın yerin ortasına bir avuç dolusu tutuşturucu koy, etrafına küçük çalı çırpıları uçları bir Kızılderili çadırının tepesi gibi bir araya gelecek şekilde dikkatlice yerleştir. Sırtın rüzgâra dönük olarak yere çömel, kibrit yak, aleve elinle rüzgâra karşı koruyarak yere yakın olana tutuşturucuları kibritle tutuştur. Birkaç dakika içinde tutuşturucular ince dalları tutuşturacaklardır. Artık ateşi rüzgârın geldiği yönden besleyebilirsin. Önce ince daha sonra da kalın odun parçalarını kullanmalısın, ateşi, büyüklüğü enin senin istediğin büyüklüğe gelinceye kadar besle.

 

Destekli Ateşin Hazırlanışı:

Bu ateş Kızılderili çadırı biçiminde hazırlanan ateşin değişik bir şeklidir. İşe yaş bir destek odununu eğik olarak yere saplamakla başla. Odunun ucu rüzgâra doğru olsun. Bu odun ince dalların tutuşturucu malzeme yandıktan sonra da dik kalabilmesi için yerleştir. Yerleştirdiğin yaş odunun altına bir avuç tutuşturucu koy. Oduna ince dallar daya, daha sonra bunların üzerine yakacak olarak kullanacağın odunları yerleştir. Bir kibritle tutuşturucuları yak.

 

Ateş Çubuğu ile Hazırlanan Ateş:

Bu çeşit bir ateş avcı ocağı ya da kaya ocağı için hazırlanan bir ateş türüdür. Önce, bir ateş çubuğunun hazırlanan ocağı yerleştir. Daha sonra bir avuç dolusu tutuşturucuyu bu ateş çubuğunun altına koy. İnce dalları bu ateş çubuğuna daya, yakacak odunları bu ince dalların üzerine yerleştir, tutuşturucu malzemeyi yak.

Çapraz Ateşin Hazırlanışı:

Izgara ya da közde pişirilecek yiyecekler için ideal bir ateş şeklidir. Böyle bir ateş hazırlamak için iki odunu birbirine paralel olarak yere koy, odunların aralarına tutuşturucu malzemeyi yerleştir. Daha sonra ince odunları bu iki destek odunun üzerine çaprazlama şekilde yerleştir. Aynı işleme odunların kalınlığını tabaka tabaka arttırarak devam et.

 

Ateşin Söndürülmesi

Ateşle işin bittiğinde zaman onu tamamen söndür. Ateşi söndürmekle kalma, ayrıca ateşin yerini de iyice soğut.

Ateşin Su ile Söndürülmesi: Ateşe suyu serp (dökme), ıslanan külleri, kömürleri bir çubuk ile karıştır, dağıt ve üzerine tekrar su serp. Yarı yanmış odunları tekrar tekrar çevirerek üzerlerine su serp. Ateş yaktığın yerin etrafını da ıslat. Her şeye elinle dokunarak soğuyup soğumadığını kontrol et.

Ateşin Toprak İle Söndürülmesi: Ateşin üzerine içinde yanacak hiçbir şey bulunmayan saf toprağı serp. Son kıvılcım da sönene kadar bir çubukla tekrar tekrar karıştır. Yanmakta olan odunları yere sürterek söndür. Ateş yerindeki ve etrafındaki her şeye elinle dokun ve soğuyup soğumadığını kontrol et. Son olarak külleri toprağa göm. Bozmadan çıkardığın toprak kalıplarını dikkatle yerine yerleştir. Bulunduğun yeri sanki hiç kimse oraya gelmemiş, orada bulunmamış gibi doğal haline bırak.

 

Ateş Güvenliği

İçinizden biri yakıldığı andan itibaren sürekli olarak ateşi kontrol altında tutmalıdır. Ateşin kontrol edilememesi bir cinayet olur. Ayrıca ateşin yakınında her zaman bir kova su bulundurulmalıdır.

 

OCAK VE ATEŞ ÇEŞİTLERİ

 

Üç Ayaklı Ocak (Sacayağı Tipi Ocak);

Bu tür ocak tek bir tencere ya da tava için uygundur. Böyle bir ocağı hazırlamak için hazırladığın odunların etrafına uygun boyda üç kaya koyman yeterli Üç metal çadır kazığını yere çakarak da böyle bir ocak elde edebilirsin.

 

Kaya Ocağı;

Kaya ocağını hazırlamak için kuru ve düz kayalar seçmen gerekir. Seçtiğin bu kayaları tencerelerin üzerinde durabileceği kadar yakın olarak iki sıra halinde yerleştir. Kayaları seçerken ufalanmayan ve yaş olmayanları bul, bu konuda çok dikkatli olmalısın, yoksa kayalar ısındığında patlar ve sen ya da arkadaşların yaralanabilirsin.

Avcı Ocağı;

Eğer yakınlarda bir yerde ya da kampta kütükler varsa bu kütükler avcı ateşi yakmak için kullanabilirsin. Bunun için iki kütüğü tencerelerin üzerine koyabileceğin biçimde yan yana koy. Ateş koyduğun kütükleri iç taraflarından yakacağı için yanan kütükler zaman zaman yenileri ile değiştir.


 
Hendek Ocağı;

Rüzgârlı bir günde hendek ocağı, toprak yüzeyinde kurulan diğer ocaklardan çok daha uygun ve güvenli olacaktır. Böyle bir ocak yapabilmek için bir kürek genişliğinde ve tencere uzunluğunda bir hendek kaz. Kazarken üzerinde bitki örtüsü olan toprağı bitki örtüsüne zarar vermeyecek şekilde kalıplar halinde çıkarmayı unutma. Ateşin hava alması için hendeğin rüzgâra bakan tarafını genişlet.


 
          Fasulye Çukuru;

Fasulyelerini pişirmek için fasulye tencereni içine atacak genişlikte bir çukur kazmalısın. Ateşini açtığın bu çakarda yak, alevleri fasulyeleri yumuşayıncaya kadar kaynatmak için alevler geçince kalan közleri ise yemeği pişirmek için kullan.

 

Yansıtıcı Ateş;

Bu ateş kütüklerden ya da kayalardan oluşan bir yansıtıcının önünde yakılır. Soğuk bir kış gecesinde seni ve arkadaşlarını ısıtıp rahatlatacak bir ateş şeklidir. Bu ateşi aynı zamanda yemek pişirirken ısıyı yansıtacak bir fırın gibi de kullanabilirsin.


 
Yıldız Ateşi;

Bu ateşi Kızılderili çadırın tipi bir ateş ile başlatır daha sonra dört beş kütüğü ateşin etrafına yıldız biçiminde yerleştirirsin. Kütüklerin yanan uçlarını küçük odun parçalarının üzerinde hafifçe yükseltmen gerekir. Kütüklerin ucu yandıkça yanmayan bölümleri ateşe doğru itmelisin.


 
          Nöbet Ateşi;

İki kütüğü Kızılderili çadırı tipi bir ateşe yaklaştır. Hava atmaları için bir çift odun parçası ile yerden yükselt, üçüncü kütüğü yine bir çift havalandırma odunu ile destekleyerek bu kütüklerin üzerine yerleştir. Böyle yakılan bir ateş hiç dokunmadan birkaç saat yanmaya devam edecektir.

 

Balkon Ateşi

Birbirine paralel olarak üst üste iki veya üç kütüğün tutuşturulması sonucu yapılır. Balkon ateşi en uzun süre yanan bir ateş tipidir.

 

Artı Ateşi

Yere artı biçiminde bir çukur kazılır ve bu çukurun üzerinde ateş yakılır. Alttaki boşluktan hava geçtiğinden ateşin daha rahat tutuşması sağlanır.

 

            Kamp Ateşi

Genellikle izci kamplarının son akşamı yakılır. Bir de ıslak odunları kurutmak için yakılır. Önce iki kalın kütük birbirine paralel olarak ve kütüklerin boyu kadar aralıkla yan yana konur. Bunu üzerine biraz daha ince kütüklerden iki tane, alttaki kütüklerle dik açı yapacak biçimde konur. Ortada bir kare oluşur. Bu kare, gittikçe ince odunlar konarak daraltılır. Sonunda odunlardan bir piramit oluşur. Bu piramidin yerden yüksekliği en alta koyduğumuz kütüğün boyu kadar olmalıdır. Piramidin ortasında bol çalı çırpı ve dallarla bir tutuşturma ateşi hazırlanır. Kamp ateşi tek kibritle yakılabilecek biçimde hazırlanmalıdır.

                             

Basit Ocak                                                  Yörük Ateşi

 

 

İyi Bir Ateşin Hazırlanması 

 

İZCİ DÜĞÜMLERİ VE BAĞLARI
Her izci düğüm atmasını bilmelidir. Düğüm atma kolay gibi gelir, fakat onun da doğru ve yanlış yapılış şekilleri vardır. İzciler doğru düğüm atmasını öğrenmelidirler. Çünkü, sırasında doğru atılan bir düğüm can kurtarır. Bir düğüm ne kadar çekilirse çekilsin çözülmez. Fakat siz kendiniz isterseniz onu kolayca çözebilirsiniz. Yanlış atılmış bir düğüm ya kuvvetlice bir asılışa dayanamayıp çözülür, ya da kör düğüm olup açılmak bilmez. Bir izci ip, çiviye nazaran çok daha pratik ve emniyetlidir.
Düğüm ve bağlar izcilikte çok kullanılan el becerileri arasında yer alır. Uygulamalarda, kamplarda, oyunlarda ve tesis yapımlarında bu düğümlerden ve bağlardan yararlanılır. Bu düğümlerin özellikleri şunlardır:
1- Kolay ve pratik bağlanır ve çözülür.
2- Emniyetlidir.
3- Kendiliğinden değil, istenildiğinde çözülür.
4- Zamandan tasarruf sağlar.
Düğüm öğrenirken veya öğretirken dikkat edilecek ilk nokta ipin düğüm atmaya elverişli olmasıdır. Bunun yanı sıra öğreten kimsenin düğümleri iyi bilmesi gerekir. Yine düğüm öğretirken öğretici öğrenenin yanında durmalı ve düğümü o şekilde göstermelidir. İyice öğrenilen düğümler bir çok kez üst üste yapılmalı, her sefer bir öncekinden daha çabuk yapılmaya çalışılmalıdır. İyice öğrendikten sonra gözler bağlanarak uygulama yapmakta yarar vardır. Çünkü kamp geceleri oldukça karanlık olur. İzci düğümlerini bilmeyen izcilere iyi bir izci gözü ile bakılmaz, iyi bir izci her zaman izciliğin gerektirdiği konuları bilmelidir. Üstelik düğüm konusu izciliğin önemli konularından biridir. Düğüm çalışmalarının daha ilginç bir duruma gelmesi için bu konuda yarışmalar düzenlemekte yarar vardır.

Düğümler ve Bağlar
Bugüne kadar evinde çeşitli ihtiyaçlarını gidermek için değişik düğümler kullandın. Bir paket yapmak, çamaşır ipi germek bazı düğümleri bilmeni gerektirir. İzcilik çalışmalarındaki ihtiyaçların için birkaç tane daha öğreneceksin. Kampa çıktığında çadırını kurar, tesis yaparken düğümleri kullanacaksın. Kılavuzluk, dağcılık, kayakçılık gibi uzmanlıklarda da bazı özel düğümler öğreneceksin. Öğreneceğin tahlisiye bağı belki de bir gün bir hayatı kurtarmanda sana yardımcı olacaktır.
İzci düğümleri kolay yapılan, kendiliğinden çözülmeyen fakat arzu edildiğinde kolayca çözülebilen düğümlerdir.
Özelliğine uygun durumlarda kullanılırlar. İzciler çoğu işlerini, özellikle izci tesislerini sargıları, ipler yardımıyla düğümleri kullanarak yaparlar.
İzcilerin, bulundukları aşama itibariyle belli düğümleri bilmeleri gerekir. Pek çok izci düğümü vardır. Bunların tamamını tüm izcilerin bilmesi oldukça zordur. Ancak izci düğümlerine karşı özel merakı olanlar bu düğümleri zaman içinde öğrenirler. Çok kullanılan bazı düğümleri ise her izcinin bilmesi gerekir. Örneğin; camadan, sancak, kazık vb. düğümler öğretilirken öğreten ile öğrenenin ayrı yönde durmaları, öğrenmeyi kolaylaştıracaktır.
Doğru Kullanım İçin Doğru Düğüm
Düğüm atmanın sırrı, doğru düğüm kullanmak ve onu mükemmel bağlamaktır. İş görmesini istediğin sürece açılmayıp istediğin zaman kolayca çözebileceğin düğüm doğru düğümdür.
Yanlış düğüm ise uygunsuz bir anda çözülebilen ya da sıkışıp daha sonra açmak istediğinde çözülmeyen düğümdür. Şekilleri dikkatlice izleyerek izci düğümlerini öğrenebilir, birlikte eğlenebilirsiniz.
Başlangıç için kalın bir ip veya halat kullanın. 2 m. uzunluğunda 1 cm. kalınlığında bir halatla elinizde önünüzde veya kendi bedeniniz etrafından düğüm çalışmaları yapın. Genellikle bir düğümü gerçekten öğrenip öğrenmediğinizi anlamanın yolu, onu karanlıkta atmaya çalışmaktır. Düğümü her zaman iyi bir ışıkta atma şansına sahip olamayabilirsiniz.

GEMİCİ BAĞLARI
Gemicilikte kullanma yeri fazla olan halatların kullanıldıkları maksada uygun olarak, kuvvetlerinden kayıp etmeyecek ve iş bittikten sonra kolayca çözülecek şekilde yapılan işleme Bağ denir.
Gemicilikte, 50 ye yakın değişik tip bağ mevcuttur. Bunların bu günkü işlemlerde en çok kullanılanları inceleyeceğiz.
Bir halatı bağ yapmadan evvel incelersek halatın uç kısımlarına Çıma iki çıma arasında kalan kısmına Beden ismi verilir.

Doblin: Şekilde görüldüğü üzere bir halat bedenin sarkık olan kısmına denir.

Kroz: Halat bedeninin veya çımalarının birbiri üzerine aykırı olarak konulmasıdır.

Piyanlı Kroz: Küçük yelkenli teknelerin çarmıh başlarına yapılan bu bağ, aynı kroz gibi olup krozun sabit durması ve açılmaması için üzerine ince gırcala ile piyan yapılır.

Volta: Halat çımasını, diğer bir halat bedeni üzerine veya bir babaya veyahut bir kolonaya bir kere sarıp bedeni cihetine alınmasıdır.

Meze Volta: Bir halatın çımasını bir seren veya kendi bedeni üzerinde bir kroz kırdıktan sonra şekilde olduğu gibi çıma ile bedenin mukabil taraflara alınmasıyla yapılır.
Kropi: Halat çıması, bedeni üzerinden bir kroz alınarak yine aynı bedenin altından alınıp evvelki krozun üstünden ve içinden geçirilmesi ile olur.

Dülger Bağı: Bir halatın çımasını veya filika parimasını kolonaya, serene veyahut filika kızaklarına bağlamak için kullanılan bağdır. Bu bağın bağlanıp çözülmesi çabuk ve kolay olduğundan gemicilikte en fazla kullanılan baplardan biridir.

Voltalı Dülger Bağı: Dülger bağından daha kuvvetli olmak için yapılan bu bağ dülger bağının bir volta fazlasıdır. Büyük işkampavyaları kızakla karaya çekerken dülger bağının daha kuvvetli olarak bağlanması icap ettiğinden kızak pariması kızağa bu bağ ile bağlanır.

Meze Voltalı Dülger Bağı: Denizde her hangi bir sereni çekmek veya sürüklemek için şekilde görüldüğü veçhile seren üzerine yapılan bir dülger bağı ile bir meze voltadan ibaret bağdır. Gerek dülger bağının gerekse voltalı ve meze voltalı dülger bağlarının nasıl yapılacakları şekilde kafi derecede açık olarak gösterilmiştir.

Düğüm: Halat çıması, bedeni üzerinde bir kroz kırıldıktan sonra şekilde görüldüğü üzere çıma krozun içerisinden geçirilerek hasıl olur.

Kazık Bağı:İki meze voltanın bir araya gelme şeklidir. İpin ucu direk, kazık, dal veya başka bir ipin arkasından dolandırılarak büyük kısmın altından geçirilir ve bir çapraz teşkil edilir. Çapraz teşkil edilen noktada alttan gelen ip tutulur uç aynı istikameti bir defa daha dolandırılır ve kendi altından geçirilerek çapraz yapılır. (Bu bağ bir ipi direğe, kazığa,ağaca bağlamak için kullanılır, çabuk çözülmez ve kaymaz.) Kazık bağı elde yapılarak kazığa geçirilerek yapılır.
Filika parimasını sahilde her hangi bir mahalle bağlamak veya bir halat çımasını puntel ve vardavela gibi iki tarafı kapalı demirlere raptetmek için kullanılır.

Çifte Kazık bağı veya Matafiyon Bağı: Kazık bağının iki veya daha ziyade voltasıdır. Kazık bağı gibi bağlanır, fakat sonuncu voltadan evvel bir başka volta daha yapılır. (Katiyen kaymaz, emniyetli bir bağdır, ince bir ipi kalın bir ipe bağlamak, bir ipi ağaca, direğe, dala bağlamak için kullanılır.Bu bağ yelkenleri matafiyonlarından serenlere, çarmıh iskalaryalarını çarmıhlara ve tenteleri de yine matafiyonlarından vardavelaya bağlamak için kullanılır. (matafiyon; tente ve yelkenlere açılan deliklerdir. Bu deliklerin içlerine konulan pirinç veya galvanizli demir halkalara da radansa denilir.)

Çifte Düğüm Bağı: İki halat çımalarını birbirine eklemekte kullanılır. Bir halatın çıması üzeine bir düğüm bağı yapınız. Diğer halatın çımasını bu bağın içinden geçirerek birinci halatın bedeni üzerinde olmak suretiyle ikinci bir düğüm bağı yapınız. Her iki halatın çımalarını suga ederek ve iki halatın bedenini çekmek suretiyle düğümleri birbiri yanına getiriniz.

Anele Bağı: Bir halatın çımasını demirin anelesine veya gemilerin, bağlamak üzere şamandıraya verecekleri yomaların çımalarını şamandıra anelesine bağlamak için yapılan bağdır.

Balıkçı Bağı: Anele bağının başka bir nevi olup görüldüğü gibi halatın bağlanacağı seren kolona baba veya anele üzerinden iki tam volta alınarak halatın çıması yani C ucu aynı dülger bağında olduğu gibi iki voltanın altından geçirilerek yapılır. C ucunun alacağı vaziyet noktalarla gösterilmiştir.

Kolona Bağı: Palamarları sahilde bulunan kolonlara bağlamak için yapılan bağdır.

Kandilisa Bağı: serenleri makara veya bastikalara diğer bağlardan daha yakın bulundurmak için yapılan bağdır. Yelkenli filikaların yelken serenleri kandilisa halatına (mezkür sereni yukarıya ve aşağıya kaldırıp indiren halata) bu bağ ile bağlanır.

Çifte Kandilisa Bağı: Bazı yatların gabya yelkenleri kandilisa halatlarına yapılan bu bağ, kandilisa bağının üç voltası olup üçüncü voltanın halat çıması, kendi bedeni etrafından dolaşıp üç voltanın altından geçirilerek ikinci ve üçüncü voltanın üstünden ve birinci voltanın altından olmak üzere çıkarılarak yapılan bağdır. 

Margarita Bağı: Tekrar uzatılması icap eden bir halatı muvakkaten kısaltmak veya bedeni üzerinden kol atmış veya sair başka bir sebeple bedeninden zedelenmiş her hangi bir halatın o noktasından muvakkaten basıncı almak için kullanılan bir bağdır.

Sancak veya Iskota Bağı: Sancak savlolarını yekdiğerine bağlamakta, bir halatın çımasını makara bülbülüne raptetmekte ve flok yelkeninin gargari halatını (Gargari halatı, Flok yelkenini aşağıya çeken halattır. Makara bülbülü, makaranın altında bulunan halt çımasının bağlanmasına mahsustur.) floğun çörek yakasına bağlamakta kullanılan bağdır.

Çifte Sancak Bağı: Sancak bağının iki voltası olup yağmurlu ve fırtınalı havalarda sancak savlolarını yekdiğerine daha sağlam olarak bağlamak hususunda kullanılır.

Beden veya Kamçı Bağı: İnce bir halatı, kalın bir halatın bedeni üzerine bağlamakta kullanılır. Mesela kamçılı palanganın kamçısını patrisa, çarmıh veya sair her hangi kalın bir halatın bedeni üzerine bağlamak hususunda kullanılır.

İzbarço Bağı: Gemilerin sahile verilen yomaları sahilde bir babaya takmak için halatın çımasına yapılan geçici bir kasadır. Gabya çubuğu ile patrisalarda çalışacak personeli bu gibi yüksek mahallere çıkarmak ve indirmek için de bu bağ kullanılır.

Leş veya Sugalı İzbarço Bağı: Suyun üstünde veya dibinde görülüp de yetişilemeyen veya el ile dokunulması istenilmeyen her hangi bir cismi tutmak için kullanlan ve kement gibi çekildikçe sıkışan bir bağdır.

Doblin İzbarço Bağı: Bir halatın çımaları başka işlerde kullanılıp yalnız doblinine yapılan izbarço bağı olup direk ve çubuk gibi yüksek mahallere çıkmak için kullanılan bu bağ şekilde görüldüğü üzere iki kasadan ibarettir. Kasalardan biri koltuk altına diğeri de kalçalar altına alınır.

Çifte İzbarço Bağı: Personeli bir direğe veya bacaya veyahut Istralyaya çıkarmak için kullanılan bir bağdır. Görevli er bu bağın bir doblinine oturur, diğeri doblin koltuk altlarından geçer. Halatın diğer çıması erin çıkacağı donatılan bir bastikadan geçirilerek istenilen yere kolayca çıkarılır.

Camadan Bağı: Yelkenlerin camadana vurulması yani (yelken satıhlarının küçültülmesi) için camadan(kalçalarını) kamçılarını birbirine bağlamakta kullanılır.

Yoma Bağı: Aynı burgatada olmayan halatları yekdiğerine bağlamak için kullanılır.

Meza Voltalı Yoma Bağı: Gemilerin sahile veya şamandıralara bağlamak üzere kurt ağızlarından ve loçalardan verecekleri halatları yekdiğerine eklemekte kullanılır.

İzbarçolu Yoma Bağı: Kurt ağızları ve loçalardan geçmeyecek iki halatı yek diğerine bağlamak hususunda kullanılır.

Kanca Krozu Bağı: Çıması kısa kalmış bir halatı palanganın hareketli makara kancasına bağlamak için kanca üzerine yapılan bir krozdan ibarettir.

Burmalı Kanca Bağı: Her hangi bir halatı bedeninden palanganın kancasına bağlamak için yapılan bağdır.

Çifte Kanca Bağı: Palanganın kancasına emniyet edilemediği zamanlarda halat çıması palanganın makara bülbülüne bu bağ ile bağlanır.

Bindirme Kanca Bağı: Kanca ağzının açılmasına mani olmak için yapılan bağdır.

Tahta Bağı: Bacayı ve bordayı raspa etmek veya boyamak için baca yahut bordaya iskele kurmak üzere asılan tahtaların uçlarına yapılan bağdır.

Buranda Bağı: İstif olunacak yelkenleri ve buna benzer eşyayı bağlamak için yapılan meze voltalardan ibaret bağdır. Harp gemilerinde erat burandaları da bu bağ ile bağlanır.

Küp Bağı: Küp gibi kaidesi küçük karnı geniş cisimlerin dikey kaldırılması için küpün üzerine yapılan bağdır.

Olta Bağı: Çözülmesine lüzum görülmeyen eskimiş halatları eklemekte kullanılan bağdır. Balıkçı oltalarındaki kıllarda yekdiğerine bu bağ ile bağlanır.

Barbarişka: Irgat veya bir vinçle iyice boşu alınmış bir yomayı muvakkaten tutarak kaçırılmadan babalara volta etmek için yomanın bedenine şekilde görüldüğü üzere bir meze volta alınıp bükümü cihetine sarılan ince bir halattan ibaret bosaya barbarişka tutmak denir.

İspanyol Çıngınası: Gergin bulunan iki halatı bedenlerinden birbirine yaklaştırmak için üzerine sarılan ince bir halatın iki ucuna kavela takıp kavuşturulacak halatları birbirine kavuşturmak usulüne İspanyol çıngınası denilir.

Kavela Bağı: İspanyol çıngınası ve bilhassa piyan yapılırken halatın çımalarını iyice sıkmak için kavelanın ucuna yapılan bağdır.

Marsepet veya Filador Bağı: İki kasayı yekdiğerine veya yelkenli filika çarmıhlarını landa demirine raptetmek için kullanılan bağdır.

Piyan Bağı: İki ayağı aynı derecede zor gören çarmıh veya patrisa kasalarını teşkil etmek veya makara sapanlarını bağlamak için ince halatlarla, tel ve kalın halatlar üzerine yapılan bağdır.

Kroz Piyanı: Şekilde görüldüğü gibi kroz teşkil eden arma kasalarına krozun açılmaması için yapılan bağdır.

Çıma Piyanı: Halat çımalarının açılıp bozulmaması için çıma üzerine yine ince halatlarla yapılan bağdır.

İstırangilo: Kasalara yapılan piyan bağlarının sıkıştırılması için üzerine aykırı olarak sarılan diğer piyan bağıdır.

Mürsile veya Ala Portekiz Piyan Bağı:
Gergin bulunan iki halatın bedenlerine yapılan piyan bağıdır.
Yukarıda yazılı piyan bağlarından başka adi piyan bağı denilen piyan bağları da büyük ve küçük yelkenli gemilerin arma kasalarında kullanılmaktadır.

İzbarço Tahtası: Direk ve bacalarda boya ve raspa işiyle meşgul bulunan tayfaya boya patlakları ile fırça ve raspa çekiçlerini çıkarmak için kullanılan tahtadır.

Fıçı İzbarçosu veva İzbirosu: Bir fıçıyı ağzı açık olduğu halde dikey kaldırmak için şekilde görüldüğü üzere fıçının alt başından vurulan izbirodur.

Kasalı İzbiro: Bir fıçıyı ağzı kapalı olduğu halde tıpa deliği üstte olmak üzere yatay vaziyette kaldırmak için şekilde görüldüğü gibi mezkur fıçının bedeninden ve şişkin vurulan izbirodur.

Denk İzbirosu: Şekilde gösterilen denk ve buna benzer eşyayı gemiye almak ve gemiden çıkarmak için kullanılan doblin izbirodur.

Çırçıl: Bir fıçıyı ufki kaldırmak için iki başlarına takılan iki adet enli kancalı bir zincirdir.

Arap Bocisi: Rıhtıma rampa etmiş bir geminin rıhtıma yakın bir lumbarından fıçı, bidon ve sair yuvarlak eşyayı rıhtıma çıkarmak veya rıhtımdan almak için kullanılır.
Lumbardan rıhtıma şekilde görüldüğü üzere birbirine yakın olarak iki adet sağlam ve kalın kalas konulur. Kalasların üzerine uçları gemiye merbut iki halat yatırılır. Fıçının altından bir doblin alınarak şekilde görüldüğü gibi tutulur. Hareketli çımaların yani eld bulunan halatların yavaş yavaş laçkasıyla fıçı veya sair madde meniyet ve kolaylıkla rıhtıma çıkarılmış olur.
Bundan başka gemiye alınacak ağır kalas ve saire eşyanın mavna içinde veya gemi ambarında istif esnasında kolaylıkla kavanca edilmesi hususunda da kullanılır. Bu gibi ahvalde iki halatın her iki çıması mapalara veya direk gibi sağlam yerlere tespit edilir. Halatın bedeni kavanca edilmesi lazım gelen maddenin altından dolaştırılarak dikmenin veya vinç bumbasının kancasına rapdedilir. Vincin hareketi ile beden üzerindeki eşya mapalara bağladığımız halatın çımaları tarafına doğru ağır ağır kavanca edilir.

Çifte Düğüm:Bir ipin ucu kendi üzerine çaprazlanmak ve sonra arkasından dolaştırılarak hasıl olan delikten iki üç defa Geçirilmek suretiyle yapılır. (Şekil: 1)

İlmek
Bir ipin ucu kendi üzerine çaprazlanmak ve sonra büyük kısmın bunun üzerine bükülerek hasıl olan geçirilmek suretiyle yapılır. Daha çok merdiven yapmakta kullanılır. (Şekil: 2)

Direkleri X Şeklinde Bağlamak
Direkler x şeklinde konur, ipin ucu üstteki direğe voltalı dülger bağı ile bağlanır. (Şekil: 92-1) sonra Her iki direğin arkasından dolandırılarak 7-8 defa sarılır. (Şekil: 92-2) İki defa direk arasından geçirilerek alttaki direğin arkasından bir defa dolaştırılır (Şekil: 92-3) ve daima iki direk arasından geçmek üzere birkaç defa sarılır. Nihayet alttaki direğin üst ucuna kazık bağı ile bağlanır. (Şekil: 92-4) 

İki Direği Yan Yana Bağlamak
Direkler yan yana konur. Bunlardan birinin üzerine kazık bağı atılır, ip diğerinin altından dolaştırılarak çaprazlanır, sonra bağlanmış olan direğin etrafında dolaştırılır, tekrar çapraz getirilir, bu suretle 8 çizer gibi 8-10 defa dolaştırılır, sonra iki direğin arasından iplerin üzerinden sıkıca sarılarak diğer direğe kazık bağı atılarak bağlanır. (Şekil: 4)

Direkleri Uç Uca Bağlamak
İki direği uç uca eklemek için üzerine yatırılarak çift bükülür ve iki direğin birleştiği yüzlerin kenarına konur. (B) ucu ile direklerin ve kendi evvela direklerin bu kısımları yontularak düzleştirilir, ipin (A) ucu kendi üzerinden sarılır, en sonunda bu (B) ucu bükülü ucun (G) gözüne geçirilir ve (A) ucundan çekilir. İp bir miktar içeriye girdikten sonra her iki taraftaki uçlar kesilir.

Ağız Bağı : Kancaların ağızlarına yapılan bağlardır. Yapılışı (Şekil: 7) de gösterilmiştir. (Kancalara takılı ip veya halatların çıkmasına engel olmak için kullanılır.)

Branda Bağı : Birbiri arkasına yapılan meze voltalardan meydana gelir. (Şekil: (İki direği birbirine bağlamak, denk veya paket yapmak, süpürge saplarını bağlamakta kullanılır.)

Halka Bağı : İpin ucu halkadan geçirildikten sonra, büyük kısmı üzerine kazık bağı yapılarak meydana gelir. (Şekil 10) (Çıpaları bağlamak ve halkalara yapılacak bağların çözülmemesi için yapılır. (Şekil 11) de görülen bağa ıskarmoz bağ da denir. Kürekleri ıskarmozlara geçirmek için kullanılır.)

Camadan:Kalınlıkları aynı olan iki ipin eklenmesinde kullanılır. Yassı olduğundan yarayı acıtmaz, bu nedenle de yara sargılarında kullanılır.

Sancak:Bir adı da "tahlisiye" düğümüdür. Kalın bir iple ince bir ipi eklemekte kullanılır. Bundan başka bayrak çekerken, bir ipi küçük bir halkaya bağlamakta, bu düğümle büyükçe bir halka yapıldığında bir kimseyi herhangi bir yere sarkıtmakta veya çekmekte kullanılır.

Çifte Sancak Bağı: Sancak bağının daha güvenilir şekli. Özellikle sentetik ve kaygan halatlar kullanılıyorsa oldukça kaymayan yararlı bir bağdır.

Kısaltma ve Zincirleme Kısaltma:İpin ortasındaki bir çürüğü yok etmekte veya ipin fazla kısmının kısaltılarak kullanılma kolaylığı sağlanmasında kullanılır.

CEVİZLER VE KULANILIŞ YERLERİ
Gemicilikte cevizler bir halatın çımasına veya bedenine özel surette yapılan bir bağdır. Cevizler halatın çımasının bir delikten veya makara kanalından geçişini önlemek için veya bir halat üzerinde tutunmaya yardımcı olma amacı ile yapılır. Halat kollarının birbirinin altından alınıp meydana getirilirler değişik tipte olanları vardır. E önemlileri; Gerdel Cevizi, Arap Cevizi, Mevlana Cevizi, Marsiper Cevizi’dir.

Gerdel Cevizi: Halat çımasının ayrılan kollarından her kol yanındaki kolun altından alınmak suretiyle meydana getirilir.

Arap Cevizi: Halat çımalarının ayrılan kolarından her kol yanındaki iki kolun altından yukarı alınarak yapılan cevizdir.

Fener: Gemilerin çımalarını kapatmak için yapılan bir işlemdir. Cevizi yaptıktan sonra serbest kalan çımaları biri yanındakinin üstünden aşağı doğru alınır.

Mevlana Cevizi: Bir gerdel cevizinin üzerine fener yapılıp kollar her kanalı takip ederek bir kere daha işletilirse meydana gelen cevize mevlana cevizi denir. Vardamana halatlarında kullanılır.

Marsipet Cevizi:
Bir halat bedeni veya puntel üzerine yapılan ceviz şeklidir. Başlangıç olarak bir kazık bağı yapılır. Bu kazık bağını meydana getiren çımaları birer veya ikişer kere, yürütülürse marsipet cevizi meydana gelir.

Flador Cevizi:
Her kol iki kolun altından ve kendi krozu içinden alınarak yapılan bir ceviz şeklidir. Filadorlarda kullanılır.

Ceviz Bağını Nasıl Yapalım?

İzci fularını süsleyecek ve tutturacak olan ceviz Şekillerde numara sırasıyla yapmamız mümkündür. Pratik kazanmak için çalışınız.

HALAT DİKİŞLERİ

Halatların kullanma şartlarında bazan yanlış bir hareket sonucu bedeninden kopması olağan hallerdendir. Pahalı bir malzeme olan halatı koptu diye tekrar kullanmaktan vazgeçemeyiz. Bu şekilde kesilen halatlar muhtelif usullerle bir birine eklenir ve tekrar yeterli olarak kullanılabilir. Bu ekleme işlemine halat dikişi ismi verilir.
Eklenecek halat eğer bir palanga sisteminde kullanılmayacak ise bu halatı Kolbastı dikişi ile birbirine eklenir.

Kolbastı Dikişi: Halatın kopan kısımları halatın kalınlığına göre 1 veya 2 ft kadar açılır ve açılan çımaları piyan yapılır ve şekil 1’de görüldüğü gibi kolları açılmış iki çıma birbirine karşı gelecek şekilde birleştirilir. Her kol karşı halatın kolları arasından kavalye ile açılıp işletilir. Her iki çımanın kollarını bir kere işletmek bir dikiş yapmak demektir. Genellikle iki buçuk veya üç dikiş bir halatın eklenmesinde yeterlidir. Halatın iki dikişten sonra kolların yarıya indirilerek tekrar yarım kolla dikişe devam etmek yarım dikiş olur ve bu şekilde kollar yarılarak dikişe devam etmekle dikiş veya düzenli bir şekilde gittikçe incelenir ve halat kalınlığına ulaşan bir şişkinlik şeklinde görülür. (Şekil-2)
Kolbastı dikişi ile eklenmiş olan bir halat yine eski sağlamlığına yakın bir güç kazanır. Bu tip ekli ve dikişli halatları fazla emniyet istene işlerde kullanmaktan daima sakınılmalıdır. 

Matiz Dikişi (Kanal Yürütme): Palanga donanımlarında kullanmak zrunda kalacağımız veya makaradan işlemesi gerekli bir işte kullanacağımız halatların eklemesinde kullanılan bir dikiş şeklidir. İsminde de anlaşılacağı gibi bir halatın çımasında yeteri uzunlukta 1 metre veya daha fazla bir kol açılır. Bu kolun halat üzerinde bıraktığı kanala eklenecek halatın açılmış bir kolu yürütülür. Ve bu kol sonda yarım ve dörtte bir dikiş halata dikilir. Bu sefer diğer halat çımasında bir kol yine aynı miktar açılır ve bu sefer diğer çımanın kolu bu kanalda yürütülür. Böylece halat bedeninde bir şişkinlik olmadan eklenmiş olur. Her ne kadar kolbastı dikişi kadar güçlü olmaz ise de yine normal çalışmalarda palanga sistemlerinde kolayca kullanılabilir.

Kasa Dikişi: Halat çımalarına daima kasa yapmak için kullanılan bir dikiş sistemidir. Halatın çımasında dikişe yetecek kadar kollar açılır ve kolların halatta kalan kısmın dibinden piyan yapılır. Kasanın büyüklüğü oranında bir mesafe bırakılıp açık kollar halatın bedenine kolbastı dikiş sisteminde olduğu gibi üç klda 2,5 dikiş yapılır. Kasanın daha sağlam olması için dikişe gelen kısmın façuna edilmesine fayda vardır.

Emzirme Kas Dikişi: Bir halatın bedenine kasa yapmak gerektiğinde kasa büyüklüğüne göre ayrı parça bir halat, kasa yapılacak halatın bedenine iki çımasından kasa dikişi ile dikilir. Dikiş yerleri façuna edilecek olursa, daha fazla bir sağlamlık kazanır.

Façuna:
Bir halatın çımasını veya bedenini muhtelif etkilerden korumak için, halatın üzerine sıkı sıkıya bir sıra gırçala sarmak işlemidir. Daha ziyade sabit donanımları korumak amacı ile yapılır.
Bu işlemi yaparkenFaçuna tokmağı denilen bir alet ile Gırcala kullanılır. Halat kalın ise evvela halatın kanalları gırcala ile veya filesa ile doldurulur. Bu kanallar dolduktan sonra bir amerikan ile badarna edilir. Bu suretle halatın façuna edilecek kısmı tam yuvarlak bir şekle sokulur. Bundan sonra façuna tokmağı ile gırcala kullanılarak halatın istenilen bu kısmı façuna edilmiş olur. Şekilde bir halatın kanalı doldurulup badarna edildikten sonra façuna edilişi görülmektedir.
Façuna işlemlerinde rüzgar ve deniz etkisinde olan arma kısımları, Katranlı gırcala ile façuna edilir.
Tel halatların, kasa dikişi yapılan kısımları armalarda, tel ile façuna edilirler.

TESİS YAPIMI
Tesis yapımında kullandığın tüm bağlar sağlam olmalı ve kaymamalı. Bunu sağlamak için tesis projelerini oluştururken üçgenlere yer ver. Yaratıcılığını kullanarak daha değişik tesisler yapabilirsin. Tesis yaparken göz önünde bulundurman gereken şey yapacağın tesisin gerçekten işe yaraması ve kullanılmasıdır. Tesis yaparken ağaçlara zarar vermemen, yaş ağaç ve dalları kesmemen gerektiğini hiçbir zaman unutma.

SEDYE YAPIMI VE YARALI / HASTA TAŞIMA
Zor koşullar altında kış kampçılığı sırasında yaralanan veya hastalanan izcilerin en kısa zamanda güvenli bir yere götürülebilmesi için acilen bir sedye yapılması gerekebilir. Sedye yapımı bir beceriler bileşimidir. İzci düğümlerini iyi bilmek ve uygulamak şarttır. Mevcut sopalar veya kayaklar arasına arayı doldurmak için ara çubuklar bağlanır. Üzerine mut veya başka bir su geçirmez malzeme, onun üzerine de uyku tulumu konur. Hastanın veya yaralının yerleştirilmesi veya ilk müdahalede ilk yardım konusunda öğrenilenler uygulanır.

 

tArİhTe bUgÜn
 
AkSarAy hAvAsI
 
AKSARAY AKSARAY
ArkAdAsInA TaVsİyE Et
 

http://KENDİ

GüNüN SöZü
 
 
Bugün 3 ziyaretçi (6 klik) kişi burdaydı!



Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol